01/10/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İmanı korumak için ne yapmalıdır?
Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya ehemmiyet vermeyenin imanı
gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azap çeker.
Erkek olsun, kadın olsun, her insanın, her sözünde,
her işinde, Allahü teâlânın emirlerine, yani farzlara ve yasak ettiklerine
[haramlara] uyması lâzımdır. Bir farzın yapılmasına, bir haramdan sakınmaya
ehemmiyet vermeyenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde
azap çeker. Âhirette Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar.
Affedilmesine, Cehennemden çıkmasına imkân ve ihtimâl yoktur...
Kâfir olmak çok kolaydır! Her sözde, her işte
kâfir olmak ihtimâli çoktur. Küfürden kurtulmak da çok kolaydır. Küfrün sebebi
bilinmese dahi, her gün bir kerre istiğfâr etse, yani (Estağfirullah) dese,
muhakkak affolur. Yani;
(Ya Rabbî! Bilerek veya bilmeyerek küfre sebep olan
bir söz söyledim veya iş yaptım ise, nâdim oldum, pişman oldum. Beni
affet) diyerek tevbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak
affolur. Cehenneme gitmekten kurtulur.
Cehennemde sonsuz yanmamak için, her gün
muhakkak tevbe ve istiğfâr etmelidir. Bu tevbeden daha mühim
bir vazife yoktur. Kul hakkı bulunan günahlara tevbe ederken, bu hakları ödemek
ve terk edilmiş namazlara tevbe ederken, farzları kaza etmek lâzımdır.
İnsan beşer durmaz şaşar,
Eyler hatâ, üçer beşer,
Düz ovada yürür iken,
Ayağını sürçer, düşer...
Hangi fırkadan olursa olsun, nefsine uyan ve kalbi
bozuk olan Cehenneme gidecektir.
Her mümin nefsini tezkiye için, yani yaratılışında
mevcut olan, küfrü ve günahları temizlemek için, her zaman çok (Lâ
ilâhe illallah) ve kalbini tasfiye için, yani nefisten ve şeytandan ve
kötü arkadaşlardan ve zararlı bozuk kitaplardan gelmiş olan küfürden ve
günahlardan kurtulmak için, (Estağfirullah min külli mâ kerihallah) okumalıdır.
Hadîs-i şerîfte, Müslümanların yetmişüç fırkaya
ayrılacakları, bunlardan bir fırkanın doğru olup, Cennete gideceği, yetmişiki
fırkanın bid’at sâhibi oldukları için, Cehenneme gideceği bildirildi.
Doğru yolda olan bir fırkaya (Ehl-i sünnet), bozuk
olan yetmişiki fırkaya (Bid’at ehli) ve (Dinde
reformcu) denir.
Dört mezhebde olan Müslümanlar, Ehl-i sünnettir.
Yetmişiki fırkadaki bid’at sâhipleri bozuk yoldadırlar.
Ehl-i sünnet olanın duaları muhakkak kabul olur. Namaz
kalmayanın, açık kadınlara ve avret mahalli açık olanlara bakanların ve haram
yiyip içenlerin, İslâmiyete uymadıkları anlaşılır. Bunların ve zındıkların
duaları ve ibâdetleri kabûl olmaz.
İman edilecek şeyleri ve farzlardan,
haramlardan meşhur olanları, lüzumu kadar öğrenmek farzdır. Bunları öğrenmemek
haramdır. İşitip de öğrenmeye ehemmiyet, önem vermemek, küfre yani imanın
gitmesine sebep olur. Cehaletten kurtulmanın ilacı ise Ehl-i sünnet âlimlerinin
kitaplarını okuyarak öğrenmektir.