01/10/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Kur'ân-ı kerîmi anlamak!
Sual: Kur’ân tercümeleri, gerçekten Allahın sözlerini mi açıklamaktadır?
Cevap: Kur’ân-ı kerim,
hiçbir dile tercüme edilemez. Herhangi bir şiirin, kendi diline bile, tam
tercümesine imkân yoktur. Ancak meâli ve izahı olur. Kur’ân-ı kerimin manâsını
anlamak için tercümesini okumamalıdır. Bir âyetin manasını anlamak demek,
Allahü teâlânın, bu âyette, ne demek istediğini anlamak demektir. Bu âyetin
herhangi bir tercümesini okuyan kimse, murâd-ı ilâhîyi öğrenemez. Tercüme
edenin, bilgi derecesine göre yaptığı meâlini öğrenir. Allahü teâlânın dediğini
değil, tercüme edenin, anladım sanarak, kendi kafasından anlatmak istediğini
öğrenir.
Kur’ân-ı kerim, kanun-i rabbânidir. Allahü teâlâ,
Kur’ân-ı kerimde kullarına saadet yolunu göstermiş ve kendi kelamını insanların
en yükseğine göndermiştir. Kur’ân-ı kerimin manasını, yalnız Muhammed
aleyhisselâm anlar. Başka kimse, tam anlayamaz. Eshab-ı kiram da Peygamber
Efendimize sorarlardı.
Hazret-i Ömer, Resûlullah Efendimizin, hazret-i Ebu
Bekr'e bir şey anlattığını gördü. Yanlarına gidip dinledi. Sonra,
başkaları da, gördü ise de, gelip dinlemeye çekindiler. Ertesi gün, hazret-i
Ömer'i görünce;
-Yâ Ömer, Resûlullah Efendimiz, dün size bir şey
anlatıyordu. Bize de söyle, öğrenelim dediler. Çünkü, daima;
(Benden duyduklarınızı, din kardeşlerinize de
anlatınız! Birbirinize duyurunuz!) buyururdu.
Hazret-i Ömer cevaben;
-Dün Ebu Bekir, Kur’ân-ı kerimden anlayamadığı bir
âyetin manasını sormuş, Resûlullah Efendimiz, ona anlatıyordu. Bir saat
dinledim, bir şey anlayamadım dedi. Çünkü, Peygamber Efendimiz onun derecesine
göre anlatıyordu. Hazret-i Ömer, o kadar yüksek idi ki, Resûlullah efendimiz;
(Ben, Peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra
Peygamber gelmeyecektir. Eğer, benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer Peygamber
olurdu) buyurdu.
Böyle yüksek olduğu hâlde, Kur’ân-ı kerimin tefsirini
bile anlayamadı. Çünkü, Resûlullah Efendimiz, herkese, derecesine göre
anlatıyordu. Hazret-i Ebu Bekr'in derecesi, ondan çok daha yüksekti. Fakat, bu
da, hatta Cebrail aleyhisselâm dahi, Kur’ân-ı kerimin manasını, Resûlullah
Efendimize sorardı.
Kur’ân-ı kerimin manasını yalnız
Muhammed aleyhisselâm anlamış ve hadis-i şerifleri ile bildirmiştir. Kur’ân-ı
kerimi tefsir eden odur.