02/02/2022 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
"Kelamda ileri gidenler helak oldular!.."
"Kim, insanların
kalbini çelmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah kıyamet günü,
ondan ne farz ne nâfile hiçbir ibadetini kabul etmez!"
Dilimizin âfetleri
-30-
Resûlüllah Efendimiz,
dilin âfetlerinden kurtulmaları için ümmetine şunları tavsiye ediyor:
1. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Kim, insanların kalbini
çelmek için kelamın kullanılışını öğrenirse, Allah kıyamet günü, ondan ne farz
ne nâfile hiçbir ibadetini kabul etmez!) [Ebu Davud, Edeb 94]
2. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Kelamda ileri gidenler helak
oldular! Kelamda ileri gidenler helak oldular! Kelamda ileri gidenler helak
oldular!) [Müslim, İlm 7; Ebu Davud, Sünnet 6]
3. Maşrık
cihetinden iki adam geldi ve bir hitabede bulundular. Onların beyanlarındaki
güzellik herkesin hoşuna gitti. Bunun üzerine Resûlüllah aleyhissalâtü
vesselâm: (Beyanın bir kısmında mutlaka bir sihir var!) buyurdular. [Buharî,
Tıbb 51]
4. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Ben, haklı bile olsa münakaşayı
terk eden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa
yalanı terk edene de cennetin ortasında bir köşkü; ahlâkı güzel olana da
cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum.) [Ebu Davud, Edeb 7]
5. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Sana günah olarak, husumeti devam
ettirmen yeterlidir. Çünkü bu, gıybete kapı açar).) [Tirmizî, Birr 58,
(1995).]
6. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Sizden kimse: 'Ramazan'ın
tamamında [namaza] kalktım, tamamında orucumu
tuttum' demesin.) Hadisi, Ebu Bekr'den rivayet
eden Hasan-ı Basrî der ki: “Bilemiyorum, aleyhissalâtü vesselâm bu sözüyle
kişinin nefsini tezkiye etmiş olmasını mı mekruh addetti veya 'Uyumak da lazım
yatmak da' mı demek istedi?" [Ebu Davud, Savm 47, (2415); Nesâî,
Sıyam 6, (4, 130).]
7. Resûlüllah
aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Sakın biriniz: 'Nefsim
pis oldu!' demesin, aksine: 'Nefsim kötü oldu' desin.) [Buharî,
Edeb 100; Müslim, Elfaz 17]
8. İmam Mâlik
anlatıyor: “Hazret-i İsa yolda bir domuza rastlar. Ona: “Selâmetle
yoldan çekil!” der. Yanında bulunanlar: "Bunu şu domuz
için mi söylüyorsun?" diye sorarlar. O ise domuz kelimesini
diliyle telaffuz etmekten çekindiğini ifade eder ve (Ben, dilimin
çirkin şeyi söylemeye alışmasından korkuyorum!) cevabını
verir." [Muvatta, Kelam 4]
9. Hazret-i Âişe
“radıyallahu anhâ” anlatıyor: “Resûlüllah aleyhissalâtü vesselâm, bir adamdan
kendisine menfi bir söz ulaştığı vakit: (“Falan niye böyle söylemiş?”
demezdi. Fakat, “İnsanlara ne oluyor da şöyle şöyle söylüyorlar?” derdi.) [Ebu
Davud, Edeb 6]
10. Resûlüllah aleyhissalâtü vesselâm buyurdular ki: (Allah'ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira, Allah'ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki, insanların Allah'a en uzak olanı kalbi katı olanlardır.) [Tirmizî, Zühd 62]