02/03/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.U
"Sen kendi hâline ağla!.."
Molla Gürânî hazretleri vefât ettiği sene, iyice halsizleşti.
İstanbul'daki konağına göçüp yatak hazırlanmasını istedi.
Kuşluk namazını kıldı.
Kıbleye dönerek sağ yanı üzerine yattı.
O gün kendisinden Kur’ân-ı kerîm ve kıraat ilmi öğrenen hâfızların
toplanmasını istedi.
Yanında toplandılar.
Talebelerine;
"Üstünüzde olan hakkımı ödeme zamânı bugündür. İkindi vaktine kadar
üzerime Kur’ân-ı kerîm okuyunuz” dedi.
Hâfız talebeleri;
“Başüstüne” dediler.
Ve okumaya başladılar.
Vezîr Dâvud Paşa, Molla Gürânî hazretlerinin hâlini görünce ağlamaya
başladı!
Molla Gürânî baktı.
Ağladığını görünce;
"Niye ağlarsın ey Dâvud!" dedi.
Dâvud Paşa;
"Sizi böyle zayıf görünce kendimi tutamadım” dedi.
Molla Gürânî;
"Sen kendi hâline ağla! Ben, dünyâda huzur içinde yaşadım. Rabbimden
ümîdim odur ki, son nefesimde de selâmette olurum” dedi.
Rahat görünüyordu.
Sonra o vezîrlere;
"Bâyezid Hâna selâm söyleyin. Adâlet üzere olup kulları himâye etsin.
Namâzımı kıldırsın ve borçlarımı, defnimden önce ödesin" dedi.
Öğle namazı oldu.
Namazı, îmâ ile kıldı.
"İkindiye ne kadar var?" dedi.
O esnâda müezzin “Allahü ekber” diye ezâna başlayınca, o da "Lâ ilâhe
illallah" diyerek vefât etti.