02/07/2025 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Dişleri misvâklamanın fazileti büyüktür...
Kadınların dişleri zayıftır. Onlar için sakız, misvak yerine geçer.
İbn-i Ebil-Velid Bâcî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh
âlimidir. Endülüs’te (İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Endülüs’teki
âlimlerden ilim öğrendikten sonra, Bağdad, Basra, Yemen ve Hicaz’a giderek
buralardaki âlimlerden ilim tahsil etti. Endülüs’e dönerek Sarakusta’da
(Saragosa) talebe yetiştirdi. 493 (m. 1100) yılında hacdan dönerken Cidde’de
vefât etti. “Kitâb-ül-burhân” isimli eserinde şöyle nakleder:
Sünnet, Allahü teâlânın açıkça bildirmeyip, yalnız
Resûlullah Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yapılmasını övdüğü, yahut
devam üzere yaptığı, yahut yapılırken görüp de mâni olmadığı şeylere sünnet
denir. Sünneti terk edene azap olmaz. Lâkin ıtâba (azarlanmaya) müstahak olur.
Misvak kullanmamak gibi. Dişi sararınca, ağız kokusu değişince, uykudan
kalkınca, namaza durmadan önce misvak kullanmak mekrûhtur diyenlerin sözleri
muteber değildir. Eğer dişinin kanama korkusu varsa yavaş yavaş sürmeli, dişe
ve dile de olsa sürüp, misvak kullanmayı terk etmemelidir. Peygamberimiz
dişleri misvâklayarak kılınan bir namazın, misvâksız kılınan yetmiş vakit
namazdan efdal olduğunu beyân buyurmuşlardır. Oğlan çocuklarına da misvak
kullanmayı âdet ettirmek müstehâbdır. Kadınların dişleri zayıftır. Onlar için
sakız, misvak yerine geçer. Ezan ve ikâmet okumak, cemâatle namaz kılmak, oğlan
çocuklarını sünnet ettirmek ve evlendiği vakitte yemek yedirmek sünnettir.
Sünnet ikidir. Biri sünnet-i
müekkededir. Buna sünnet-i hüdâ da denilir, işlemesi vâcib hükmünde olup, terki
de vacibin terki gibi tahrîmen mekrûh olduğu için, vâcib mesabesinde görüldü.
Bazı ulemâ, sünnetin terki tenzîhen mekrûhtur dedi. Sabah namazının sünneti,
yatsı namazının iki rek’at son sünneti, cuma namazının ilk ve iki rek’at son
sünneti, akşam namazının sünneti, cuma namazının dört rek’at ilk sünneti ve
dört rek’at son sünneti, müekked sünnetlerdendir. Biri de sünnet-i gayr-i
müekkededir. İkindi ve yatsı namazının ilk sünneti gibi. Biri de sünnet-i
kifâyedir. Ezan ve ikâmet sünneti gibi ki, bir Müslüman okuyunca diğerinden
sakıt olur. Resûlullah Efendimizin dört halîfesinin de sünnetleri vardır.
Hazreti Ebû Bekr’in sünneti, Kur’ân-ı kerîmi Mushaf hâline getirip toplamak.
Hazreti Ömer’in sünneti ramazanın başından sonuna kadar teravihi cemâatle
kılmak. Hazreti Osman’ın sünneti, cuma günü hutbeden önce ezan okumak. Hazreti
Ali’nin sünneti, her hafta, başını tıraş etmektir.