02/09/2025 Salı Köşe yazarı A.U
Hepsi hocamın bereketiyle...
Ebül Feth-i Serahsî hazretleri,
devrinin bir tekiydi. Ebül Fadl-ı Serahsî hazretlerinin talebesidir.
Her velî gibi o da
hocasını çok severdi.
Her kavuştuğunu, o zâtın
himmeti bilirdi.
● ● ●
Bir gün bâzı dostları;
“Efendim, bu yüksek
mertebeye nasıl yükseldiniz?” diye sordular.
Cevâbında;
“Hocamın sâyesinde” buyurdu.
Ve şöyle anlattı:
Bir gün bir derenin kenarında
yürüyordum.
Hocam Ebül Fadl da su üstünden bu
tarafa doğru geliyordu...
Bana şefkatle bir kez baktı.
Ne olduysa, o bakışla oldu.
O bir nazar, alçaklardan yükseğe
kaldırdı beni.”
Ve şöyle özetledi:
“Maddî ve mânevî ne kazandımsa
hocamın bereketidir.”
● ● ●
Bu zât bir gün de;
"Bir kişi Allah'a âsi,
günahkâr olsa, mahlûklar da ona isyân eder. Ben; Rabbime isyân edip etmediğimi,
hayvanlarımın bana olan tavrından anlarım" buyurdu.
Dinleyenler sordu:
"Nasıl anlarsınız?"
Büyük velî;
"Şöyle
ki; ben Rabbime itâat edersem, onlar da bana itâat eder, ben isyân edersem,
onlar da bana isyân ederler" buyurdu.