02/09/2025 Salı Köşe yazarı R.A
Mübarek Mevlid Kandili -2-
Resûlullah Efendimizi öven çeşitli mevlid kasîdeleri
vardır. Çok meşhûr olan “Mevlid Kasîdesi”ni Süleyman Çelebi, 15. asırda
yazmıştır.
Rahmeti ve mağfireti sınırsız
olan Allahü teâlâ, kendisine kulluk etsinler diye yarattığı insanlara yön
vermek, yol göstermek, emir ve yasaklarını tebliğ etmek için Peygamberler
göndermiştir. Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerîmde şöyle buyurmuştur:
“Andolsun ki, biz her
millete: Allah’a kulluk edin ve Tâğût’tan (şeytândan, putlardan) sakının
(uzaklaşın) diye Peygamber gönderdik. Allah onlardan bir kısmını hidâyete
(doğru yola) iletmiştir. Onlardan bir kısmı için de sapıklığa düşmek hak
olmuştur. Yeryüzünde gezin de görün. İnkâr edenlerin sonu nasıl
olmuştur.” (Nahl, 36)
Resûlullah Efendimiz, “Biz,
seni, ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik” [Enbiyâ, 107], “Biz,
seni, bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik” [Sebe,
28], “Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfât vardır. Elbette sen büyük bir [en
büyük] ahlâk üzeresin” [Kalem, 3-4] “Rabbin sana [çok
ni’met] verecek, sen de râzı olacaksın” [Duhâ, 5] gibi
âyet-i kerîmelere muhâtap olmuş ve bu âyetlerde medholunmuştur.
Sevgili Peygamberimiz buyurmuştur
ki: “Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.” [Deylemî]
[Resûlullahı seven de, onu çok anar.] “Allahü teâlâ, bir kimseye söz ve
yazı sanatı ihsan ederse, Resûlullahı övsün, düşmânlarını kötülesin” hadîs-i
şerîfine uyularak, asırlardır mevlid kitapları yazılmış ve okunmuştur.
Resûlullah Efendimizin şâirleri,
Câmide, Resûlullahı öven ve kâfirleri kahreden şiirler okurlardı. Resûlullah
(sallallahü aleyhi ve sellem), bunlardan Hassân bin Sâbit hazretlerinin
şiirlerini çok beğenirdi; Mescidde, bu şâir için bir minber bile koydurmuştur.
O, bu minbere çıkar, Resûlullahı över, düşmânlarını kötülerdi. Resûlullah
Efendimiz de “Hassân’ın sözleri (şiirleri), düşmânlara oktan daha
tesîrlidir” buyururdu.
Resûlullah Efendimizi öven
çeşitli mevlid kasîdeleri vardır. Çok meşhûr olan ve Türkiye’de her
zaman okunan “Mevlid Kasîdesi”ni Süleyman Çelebi, 15. asırda yazmıştır. Hazret-i
Mevlânâ, “Mevlid okunan yerden belâlar gider” buyurmuştur.
Bu kasîdenin asr-ı saâdetten
sonra yazılmış olması, onun bid’at olmasını gerektirmez. Çünkü Resûlullah’ı
övmek ibâdettir. Her zaman O’nu övücü kasîdeler, yazılar yazılabilir. Onları da
her zaman okumak bid’at değil, sevâp olur. Mevlid-i şerîf okumak, şiir olarak
Resûlullahın dünyâya gelişini, mi’râcını, diğer bazı mu’cizelerini ve hayâtını
anlatmak, O’nu hatırlamak, O’nu övmek demektir.
Her mü’minin, Resûlullahı çok
sevmesi gerekir. [Bu da zâten îmânının
gereğidir. Onu çok sevmek, kâmil mü’min olmanın da alâmetidir.] Bir hadîs-i
şerîfte buyuruldu ki:
“Beni ana-babasından, evlâdından
ve herkesten daha çok sevmeyen, [kâmil] mü’min olamaz.” [Buhârî]
Mevlid gecesini
ihyâ etmeli, meselâ ilim öğrenmeli, ilmihâl bilgilerini okumalı, kazâ namazları
kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe-istiğfâr etmeli, sadaka vermeli,
Müslümânları sevindirmeli, bunların sevâplarını ölü-diri bütün mü’minlere
göndermelidir. [Cenâb-ı Hak, hepimizi onun yüksek şefâatine nâil eylesin
ve Cennet’te onunla beraber olmamızı nasip buyursun.]