12/05/2025 Pazartesi Köşe yazarı A.U
“Bilmiyorlar, bilseler yapmazlar!”
Şam'da yetişen büyük velîlerden Ahmed Kâdirî hazretleri
1596 senesi Ramazân-ı şerîf ayında Dımeşk'te vefât etti.
Bu mübarek zat, bir gün deniz
kenarında talebeleriyle oturuyordu...
Bir gemi göründü uzaktan.
Yolcular, çalgı çalıp
eğleniyorlardı.
Talebeler;
“Hocam! Bir bedduâ edin de deniz yutsun
onları” dediler.
Büyük velî;
“Hayır, biz bedduâ yerine duâ
edelim” buyurdu.
Gençler şaşırdılar!
Ve sordular:
“Neden hocam?”
Mübârek zât;
“Bilmiyorlar, bilseler
yapmazlar” buyurdu.
Sonra el açıp;
“Yâ Rabbî! Bu kullarını dünyâda
böyle neşelendirdiğin gibi âhirette de neşelendir” dedi.
Böyle duâ etti.
O böyle der demez gemidekiler,
eğlenceyi bıraktılar.
Sazlarını kırıp denize attılar.
Az sonra gemi sâhile yanaştı.
O çalgı çalıp
eğlenen yolcular gemiden çıkıp koştular bu zâtın yanına.
Çok pişmân idiler.
Gözyaşları içinde;
“Ne olur bize İslâmiyeti anlatın.
Bilmiyorduk. Bilseydik hiç yapar mıydık?” dediler.
Huzûrunda tövbe edip “talebesi”
oldular bu büyük velînin.