14/10/2025 Salı Köşe yazarı R.A
Fukahânın tabakaları nelerdir?
“Tabakâtül-Fukahâ=Fukahânın tabakaları”: Fıkıh âlimlerinin
tabakaları; helâl ve harâmı, emir ve yasakları bildiren fıkıh ilmi ile
uğraşan âlimlerin dereceleri demektir.
Bütün insanlara, her şeyden önce lâzım olan; i’tikâdı
(îmânı) düzeltmektir. Yani doğru bir îmân sâhibi olmaktır. İnanılacak
şeylerle ilgili hükümlere “ahkâm-ı i’tikâdiyye” denilmektedir
ki bunlar; “ahkâm-ı şer’iyye”nin temelini teşkil ederler.
Ahkâm-ı şer’iyye, kişinin vazîfelerini belirtmesi
bakımından “ahkâm-ı teklîfiyye” veya "ef'âl-i
mükellefîn" adını da alır. Bunlar sekizdir: “Farz”,
“vâcib”, “sünnet”, “müstehab”, “mubâh”, “harâm”, “mekrûh”, “müfsid”.
Bu “ahkâm-ı şer’iyye”yi bildiren ilmin
diğer bir adı da “fıkıh ilmi”dir. Müslümânlar, ya müctehid (Kur'ân-ı
kerîm ve hadîs-i şerîflerden mânâ, hüküm çıkaran İslâm âlimi) olurlar, yâhut
ta mukallid olurlar, ictihâd derecesine yükselmemişlerdir.
“Müctehid” de, ya “Müctehid-i
Mutlak” (mutlak müctehid) olur, yâhut “müctehid-i mukayyed”
(mukayyed müctehid) olur. Mutlak müctehidin, başka bir müctehidi
taklîd etmesi câiz değildir. Kendi ictihâdına uyması lâzımdır. Mukayyed müctehidin
ise, bir mutlak müctehidin mezhebinin usûllerine uyması vâcibdir (gereklidir).
Bu usûllere uyarak yapacağı kendi ictihâdına (hükmüne) uyar. (Abdülganî
Nablüsî)
Başlıkta geçen “Tabakâtül-Fukahâ=Fukahânın
tabakaları”: Fıkıh âlimlerinin tabakaları; helâl ve harâmı, emir ve
yasakları bildiren fıkıh ilmi ile uğraşan âlimlerin dereceleri demektir.
Çoğulu “fukahâ” olan “Fakîh” kelimesi: “Fıkıh
âlimi”; dînin amelî (yapılacak işlerle ilgili) hükümlerinde mütehassıs
âlim demektir.
Bir hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: “Allahü
teâlâ, bir kuluna, hayır murâd ederse (iyilik etmek isterse), onu dînde
fakîh yapar.” (Buhârî)
Bir işin yapılması veya yapılmaması gerektiğini
bildiren İlâhî hükümlere “ahkâm-ı İlâhiyye veya şer’iyye (yani dînî
hükümler)” denilir. Ahkâm-ı şer’iyyeye “ahkâm-ı İslâmiyye” de
denilmektedir. Bu hükümler, Allahü teâlânın, insanların dünyâ ve
âhirette mes’ûd olmaları için, Peygamberleri vâsıtasıyla gönderdiği emir ve
yasakların bütününü ifâde eder.
Fıkıh ilmi, bu konuyla
ilgilenenlerin bildikleri gibi, dört ana bölüme ayrılır:
1- İbâdât: İbadetler olup, bu da
beşe ayrılır: Namaz, oruç, hac, zekât ve cihâd. 2- Münâkehât ve
müfârakât olup evlenme, boşanma, nafaka ve birçok dalları
vardır. 3- Muâmelât olup, alışveriş, kirâ, şirketler, fâiz,
mîrâs gibi bir çok dalları mevcuttur. 4- Ukûbât, yani had
cezaları denilen grup olup, başlıca altı kısma ayrılır:
Kısâs; sarhoşluk, sirkat (hırsızlık), zinâ, kazf (iftirâ), mürted olmak (dînden
çıkmak) cezâlarıdır.
Ahkâm-ı İslâmiyyenin (fıkıh bilgilerinin) ibâdât
(ibâdetler) kısmını, her Müslümânın öğrenmesi ve diğerlerini de başına geldiği
zaman okuyup öğrenmesi şarttır. Bunlar, “zarûriyyât-ı dîniyye” denilen, âlim ve
câhil her Müslümânın bilmesi lâzım gelen bilgilerdir.
Müftis-sekaleyn Şeyhul-İslâm Ahmed
İbn-i Kemâl Paşa (rahimehüllah) buyuruyor ki: Tabakâtül-fukahâ,
yedi derece olup, birinci derece, müctehid fiş-şer' (mutlak
müctehid=dînde müctehid); ikinci derece, müctehid fil-mezheb
(mezhebde müctehid); üçüncü derece, müctehid fil-mes'ele (mes’elede
müctehid); dördüncü derece, eshâb-ı tahrîc (tahrîc erbâbı);
beşinci derece, eshâb-ı tercîh (tercîh erbâbı); altıncı
derece eshâb-ı temyîz (temyîz erbâbı); yedinci derece, yukarıda
bildirilen derecelerdeki hizmetleri yapamayan, ancak önceki derecelerde bulunan
âlimlerin kitaplarından doğru olarak nakiller yapabilen, onları bildiren mukallidler,
mutlak müctehidlerden birine bağlı olan âlimlerdir.” (Vakfun-niyyât)