15/07/2025 Salı Köşe yazarı R.A
Gönül coğrafyamız Balkanlar -2-
Balkan Yarımadasında; Arnavutlar, Türkler, Yunanlılar, Bulgarlar ve Güney
Slavları olmak üzere beş etnik grup yer alır...
Bölgeyi kaplayan, “sık ormanlarla kaplı sıradağlar” manâsına,
yarımadaya “Balkan” ismi verilmiştir. Yarımadanın en önemli
düzlüğü, Rumeli Ovası'dır.
Roma ve Bizans İmparatorlukları, Osmânlı Devleti, Avusturya-Macaristân
İmparatorluğu gibi köklü medeniyetlere ev sâhipliği yapan Balkan coğrafyası,
târihte olduğu gibi, hâlen de önemini sürdürmektedir...
BALKAN YARIMADASI, Akdeniz'de yer alan üç büyük yarımadanın en doğuda
bulunanıdır. Balkan Yarımadasının yüzölçümü yaklaşık 505.000 km2dir.
Balkan Yarımadasında; Arnavutlar, Türkler, Yunanlılar, Bulgarlar ve Güney
Slavları olmak üzere beş etnik grup yer alır... Ada toprakları üzerinde;
Türkiye, Yunanistân, Yugoslavya, Bulgaristân, Arnavutluk devletleri yer alır. Uzun süre,
bölgenin Osmânlı hâkimiyeti altında kalması yüzünden, Türklerin ve
Müslümânların sayısı hızla artmıştır. Ancak; ilim ve irfân kaynağı olan,
dünyâya ilmin, irfânın, İslâmiyetin örnek ahlâkının yayıldığı, pekçok talebenin
ve âlimin yetiştiği, bu diyarlardan Arnavutluk’ta Enver Hoxa (Hoca),
Bulgaristân’da Thodor Jivkov, Yugoslavya’da Mareşal Tito, Romanya’da Çavuşesko
oraları perişan etmişlerdir.
Oradaki insanların İslâmı kabûllerinden sonra, dînî âbidelerle süsleyip,
İslâm mîmârîsi ile Garbın birer pırlantası hâline getirdikleri bölgeyi, komünistler
ele geçirince, milyonlarca kitâbı, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs kitapları başta
olmak üzere, bütün dînî eserleri toplayıp yok etmişler; bununla da
kalmayıp, halkın elinde bulunan dînî, millî ve târihî kitapların hükûmete
teslîm edilmesini emretmişler ve topladıkları bu kıymetli eserleri de aynı
şekilde imhâ etmişlerdir. Kitaplarını teslim etmeyen binlerce Müslümânı ve dîn
âlimlerinin büyük kısmını şehîd etmişlerdir.
İş, İslâmî eserlerin (kitapların) yok edilmesiyle bitmemiş, bütün câmi ve
mescidleri de yıkmışlardır. Çok şükür, komünist idârelerin
yıkılmasından sonra, bu târihî eserler ve mâbetler de, elhamdülillah, hürriyetlerine
kavuşmuş ve büyük bir tâmir ve restorasyon faâliyeti başlamıştır.
Türkiye Cumhûriyetinin (TİKA, Yûnus Emre Enstitüsü ve Maârif
Koordinatörlüğü gibi yurt dışında hizmetleri olan müesseseleri) ile Vakıflar
Genel Müdürlüğü, Türkiye Diyânet Vakfı, Azîz Mahmûd Hüdâî Vakfı… gibi
vakıfların oralardaki bazı târihî eserleri restorasyon hizmetleri şükrâna
lâyıktır.
RUMELİ EYÂLETİ
Osmânlı Devletinin Avrupa topraklarındaki en büyük idârî birimine “Rumeli
Eyâleti” denilir. Osmânlılar, Rumeli’de ilk fetihlerini yaparlarken (1353-1359),
Süleymân Paşa, bu kuvvetlerin başkumandânı sıfatı ile beylerbeyi durumunda idi.
Daha sonra Sultân Birinci Murâd Hân döneminde, Edirne merkez olmak üzere, Rumeli eyâleti kuruldu. Lala Şâhin Paşa da beylerbeyi tâyin edildi. [Öbür hafta, konumuza devâm edelim inşâallah.]