15/11/2021 Pazartesi Köşe yazarı A.U
"Hoş geldin ama boş geldin"
Esen Sofu hazretleri, Söğüt toprağını
nûrlandıran bir velîdir. Kabr-i şerîfi, Söğüt'tedir.
Ahmed diye bir
talebesi vardı.
Bu genç, bir gün
hediyeleşmenin önemini okuyordu.
O ara kendi kendine;
"Şu yeni aldığım
cübbeyi götürüp hocama hediye edeyim. Hem duâsını alırım” dedi.
Acele hazırlandı.
Ve çıktı evden.
Ama unuttu cübbeyi
almayı.
Varıp girdi hocasının
huzûruna.
Hocası tebessüm etti.
Ve gence buyurdu ki:
“Hoş geldin ama boş
geldin.
Hani, nerede bizim
cübbe?”
Delikanlı o vakit
uyandı:
“Eyvâh, unuttum
hocam.”
Büyük velî buyurdu ki:
“Zararı yok, üzülme
evlâdım.
Ama getirseydin duâ
ederdik.”
Genç sarıldı hocasının
eline.
Hürmetle öptü ve arz
etti ki:
“Hemen gidip getireyim
hocam.”
Büyük zât cevâben;
“Hayır hayır, şaka
söyledim evlâdım. Ama iyi düşünmüşsün, hediyeleşmek sünnettir.
Peygamberimiz; (Hediyeleşiniz, sevişiniz) buyuruyor” dedi.
Genç, sordu ki:
“Onlar hediyeleşir
miydi hocam?”
“Elbette evlâdım. Eshâb-ı kirâm hediye getirdiklerinde, Efendimiz kabûl eder ve kat kat fazlasını verirdi onlara. Hediye, muhabbeti arttırır.”