23/07/2025 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Buyur bacım, hoş geldin!
Bandırma velîlerinden Kerpiçli Dede’nin dergâhına, başı ve
kolları açık bir “kadın” geldi bir gün.
Maksadı bir şeyler sorup öğrenmekti bu velîden.
Mübârek zât bu hanıma;
“Buyur bacım, hoş geldin!” dedi.
Sonra kalkıp, yer
gösterdi kendisine.
Kadıncağız bâzı dînî konularda suâller sorup, îzâhat
istedi.
Kerpiçli Dede, hepsini
anlatıp, çözdü müşkilini.
Hanım memnun oldu.
“Teşekkür ederim hocam” dedi
ve ayrıldı dergâhtan.
Ancak o gidince, talebelerden biri, onun açık
kıyâfetli olması sebebiyle arkasından tükürdü hafifçe.
Onun bu kaba hareketi,
fevkalâde üzdü bu zâtı.
Hattâ Celâllenip sordu:
“Niçin böyle yaptın?”
Delikanlı;
“Hocam! Açık vaziyette yanınıza geldi, onun için"
dedi.
Kerpiçli Dede;
“Olsun evlâdım!.. Çok yanlış yaptın. Unutma ki, o da
Allah’ın bir kulu. Üstelik dînini öğrenmek için gelmiş. Îmânlı bir hanım” buyurdu.
O talebe;
“Özür dilerim hocam. Bunu düşünemedim” dedi.
Mübârek zât;
“Hemen tövbe et.
Bilesin ki, senin yaptığın bu hareket, onun açık gezmesinden daha büyük
günahtır. Allahü teâlâ hepimizi, benlik tuzağına düşmekten muhâfaza
etsin” buyurdu.