27/08/2025 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Teganni ederek ezan okumak
Sual: Ezanı ve Kur’ânı, mutlaka belli bir makamla okumak lazımdır diyenler oluyor. Gerçekten ezanı ve Kur’ânı bu şekilde mi okumalıdır?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak Berîkada deniyor ki:
Namaz vakitlerini bilmeyen ve teganni, elhan ederek,
yani mûsiki perdelerine uyarak okuyan kimse, ezan okumaya ehil değildir. Bunu
müezzin yapmak caiz değildir, büyük günahtır. Kur’ân-ı kerimi, zikri, duayı
elhan ile okumanın söz birliği ile haram olduğu Bezzâziyyede yazılıdır. Ezan
okumak da ve vaktinden evvel okumak da böyledir. Ezan okurken, yalnız iki
Hayye alâ’da teganni etmeye izin verilmiştir. Kur’ân-ı kerim okumakta
teganniye izin verilmesi, Allahü teâlâdan korkarak okuyunuz demektir. Bu da,
tecvit ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek
manayı, nazmı bozarak teganni etmek söz birliği ile haramdır. Kur’ân-ı kerimi
ve ezanı tercî ile okumak, hadis-i şerif ile menedildi. Tercî, sesi yükseltip alçaltarak
okumaktır. Böyle okunanı dinlemek de haramdır. Vaktinden önce teganni ile
okunan, Arabi olmayan ve cünübün, kadının okuduğu ezanı duyan da söylemez. Bir
ezanı işitip söyleyen kimse, başka yerde okunan ezanları duyunca artık
söylemez. Hayye alâ’ları duyunca bunları söylemeyip “Lâ havle ve lâ kuvvete
illâ billâh” der.
Ezandan sonra, salevat getirilir. Sonra ezan duası
okunur. İkinci “Eşhedü enne Muhammeden resûlullah” söyleyince, iki baş parmağın
tırnaklarını öptükten sonra, iki göz üzerine sürmek müstehaptır. Bunu bildiren
hadis-i şerif, Merâkıl-felâhın Tahtâvî haşiyesinde yazılı ise de, İbni Âbidîn
hazretleri bu hadisin zayıf olduğunu bildirdiği gibi, Hazînet-ül-meârifte de
yazılıdır. İkâmette böyle yapılmaz. İkâmeti işitenin tekrar etmesi sünnet
değil, müstehaptır. İkâmet okunurken camiye giren kimse, oturur, ayakta
beklemez. Müezzin efendi, “hayye-alelfelâh” derken, herkesle beraber kalkar.
Sual: Camide, cemaatin gerisinde, imama uyarak namaz
kılınabilir mi?
Cevap: İmamla cemaat arasında, iki saftan fazla boş
meydan veya büyük havuz bulunursa, bunun gerisinde olanların, imama uyması caiz
ise de, yalnız kılması mekruh olur. Havuzun ve meydanın iki yanlarında cemaatin
bulunması şart değildir. Mescide bitişik açık ve kapalı yerler, odalar da böyledir.