►Şükür Secdesi Hakkında / Hadis

Şükür Secdesi

 

Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî 
BÖLÜM: -88-

Şükür Secdesi hakkında sahih hadis-i şerifler...

 

 

1161. Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir gün Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber Medine’ye gitmek üzere Mekke’den yola
çıkmıştık. Azverâ denen yere yaklaştığımızda Resûl–i Ekrem bineğinden indi. Sonra ellerini
kaldırarak bir süre dua etti. Sonra secdeye kapandı, uzunca bir süre secdede kaldı. Tekrar ayağa kalktı,
yine ellerini kaldırıp bir müddet dua etti. Sonra secdeye kapandı. Bunu üç defa tekrarladı. Buyurdu ki:
“Rabbimden dilekte bulundum ve ümmetim için şefaat niyaz ettim. O da ümmetimin üçte birini
bana bağışladı. Ben de Rabbime şükretmek için secdeye kapandım. Sonra tekrar başımı
kaldırıp Rabbimden ümmetimi bağışlamasını diledim; O da bana ümmetimin üçte birini
bağışladı. Ben de bunun üzerine Rabbime şükür secdesine kapandım. Sonra tekrar başımı
kaldırıp Rabbimden ümmetimi diledim; O da bana ümmetimin geri kalan üçte birini bağışladı.

Ben de Rabbime şükretmek üzere secdeye kapandım. ”

 

Ebû Dâvûd, Cihâd 152

 

 

 

 

1162. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalkıp ayakları şişinceye kadar namaz kılardı.
Bunun üzerine ona:
– Yâ Resûlallah! Senin geçmiş ve gelecek bütün hataların bağışlandığı halde niye böyle kendini
yoruyorsun? dedim.
Bana cevâben:

– “Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?” buyurdu.

 

Buhârî, Tefsîrû sûre (48), 2; Müslim, Münâfikîn 81. Diğer kaynaklar için bk. 1163 numaralı hadis.

 

 

 

 

1163. Mugîre İbni Şu`be’den bu hadisin benzeri rivayet edilmiştir.

 

Buhârî, Teheccüd 6, Rikâk 20; Müslim, Münâfikîn 79–80. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 187; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 17; İbni Mâce, İkâmet 200

 

 

 

1164. Alî radıyallahu anh’den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Bir gece Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Ali ile Fâtıma’nın kapısını çaldı ve onlara:

“Namaz kılmayacak mısınız?” buyurdu.

 

Buhârî, Teheccüd 5, Tefsîru sûre (18), 1, İ`tisâm 18, Tevhîd 31; Müslim, Müsâfirîn 206

 

 

 

 

1165. Ömer İbnü’l–Hattâb’ın torunu Sâlim’in, babası Abdullah İbni Ömer’den rivayet
ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!” buyurdu.
Sâlim diyor ki:

O günden sonra Abdullah geceleri pek az uyurdu.

 

Buhârî, Teheccüd 2, 21, Fezâilü’s–sahâbe, 19, Ta`bîr 25, 36; Müslim, Fezâilü’s–sahâbe 139, 140

 

 

 

 

1166. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Abdullah! Falan kimse gibi olma! Çünkü o gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu.

 

Buhârî, Teheccüd 19; Müslim, Sıyâm 185. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 59; İbni Mâce, İkâmet 174.

 

 

 

 

1167. İbni Mes`ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında, bütün gece sabaha kadar uyuyan bir adamdan
söz edilince Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:

“Öyleyse o adamın kulaklarına –veya kulağına– şeytan işemiştir. ”

 

Buhârî, Teheccüd 13, Bed’ü’l–halk 11; Müslim, Müsâfirîn 205. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 5

 

 

 

 

1168. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz uyuduğu zaman şeytan onun ense köküne üç düğüm atar. Her bir düğümü attığı yere,
“Gecen uzun olsun, yat, uyu!” diye eliyle vurur. Şayet o kimse uyanarak Allah’ı anarsa,
düğümlerden biri çözülür. Abdest alırsa, bir düğüm daha çözülür. Bir de namaz kılarsa,
şeytanın attığı bütün düğümler çözülür ve böylece neşeli ve huzurlu bir şekilde sabahlar. Allah’ı

anmaz, abdest alıp namaz kılmazsa uyuşuk ve tembel bir halde sabahlar. ”

 

Buhârî, Teheccüd 12, Bed’ü’l–halk 11; Müslim, Müsâfirîn 207. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 18; İbni Mâce, İkâmet 174

 

 

 

 

1169. Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Birbirinize selâm veriniz, yemek yediriniz, insanlar uyurken geceleyin namaz

kılınız. Böyle yaparsanız selâmetle cennete girersiniz. ”

 

Tirmizî, Et`ime 45, Kıyâmet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et`ime 1

 

 

 

 

1170. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan muharremde tutulan oruçtur. Farz

namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır. ”

 

Müslim, Sıyâm 202, 203. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 56; Tirmizî, Mevâkît 207; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 6

 

 

 

 

1171. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu
aleyhi ve sellem söyle buyurdu:
“Gece namazları ikişer ikişer kılınır. Sabah namazı vaktinin girmesinden endişe ettiğin zaman

bir rek’at daha kılarak vitri tamamla. ”

 

Buhârî, Teheccüd 10, Salât 84; Müslim, Müsâfirîn 146, 147, 159. Ayrıca. bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 24; Tirmizî, Salât 206; Nesâî, Kıyâmü’l–

leyl 26, 35, İbni Mâce, İkâmet 171

 

 

 

 

1172. Yine İbni Ömer radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gece namazlarını ikişer rek’at kılar ve bir rek’at da vitir kılardı.

 

Buhârî, Vitir 2; Müslim, Müsâfirîn 157. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 26; Tirmizî, Vitir 8

 

 

 

 

1173. Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in günlerce oruç tutmadığı olurdu; öyleki artık o ay oruç
tutmayacak zannederdik. Bazan da o kadar çok oruç tutardı ki, artık o ay orucu hiç bırakmayacak
zannederdik. Onu gece namaz kılarken görmek istersen, mutlaka öyle görürdün. Uyurken görmek

istersen öyle görürdün.

 

Buhârî, Teheccüd 11, Savm 52, 53. Ayrıca bk. Müslim, Savm 178–180; Ebû Dâvûd, Savm 59; Tirmizî, Savm 57; Nesâî, Sıyâm 34, 70; İbni

Mâce, Sıyâm 30

 

 

 

 

1174. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem geceleyin on bir rek’at namaz kılardı. O namazın bazı rek’atlerinde, sizden birinizin elli âyet
okuyacağı kadar bir zaman başını kaldırmadan secdede dururdu. Sabah namazının farzından önce iki
rek’at namaz kılar, sonra müezzin gelip namaz kılınacağını haber verene kadar sağ yanı üzerinde

yatardı.

 

Buhârî, Vitir 1, Teheccüd 3. Ayrıca bk. Nesâî, Ezân 41, Sehv 74; İbni Mâce, İkâmet 181

 

 

 

 

1175. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ne ramazanda ne başka zamanda gece on bir rek’attan fazla
namaz kılmazdı. Önce dört rek’at kılardı ki, onların güzelliği ve uzunluğu anlatılacak gibi değildi!
Sonra dört rek’at daha kılardı. Onların da güzelliğini ve uzunluğunu hiç sorma! Sonra üç rek’at daha
kılardı. Ben:
– Yâ Resûlallah! Vitri kılmadan mı uyuyorsun? diye sordum. Bunun üzerine şöyle buyurdu:

– “Âişe! Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz. ”

 

Buhârî, Teheccüd 16, Terâvih 1, Menâkıb 24; Müslim, Müsâfirîn 125. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 26, Tirmizî, Mevâkît 208; Nesâî,

Kıyâmü’l–leyl 36

 

 

 

 

1176. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem gecenin ilk kısmında yatıp uyur, son kısmında kalkarak

namaz kılardı.

 

Buhârî, Teheccüd 15, Müslim, Müsâfirîn 129. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 17, 30, İbni Mâce, İkâmet 182

 

 

 

 

1177. İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle dedi:
– Bir gece Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber namaz kıldım. O kadar uzun süre
ayakta kaldı ki, fena bir şey yapmayı düşündüm.
Biri ona:
– Ne düşündün? diye sorunca:

– Peygamber aleyhisselâm’ı yalnız bırakıp oturmayı düşündüm dedi.

 

Buhârî, Teheccüd 9; Müslim, Müsâfirîn 204. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 200

 

 

 

 

1178. Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namazı kıldım. Bakara sûresini okumaya
başladı. Ben içimden, yüz âyet okuyunca herhalde rükû eder dedim. O yüz âyetten sonra da okumaya
devam etti. Ben yine içimden, bu sûre ile namazı bitirecek dedim. O yine devam etti. Ben bu sûre ile
rükûa varır dedim, varmadı. Nisâ sûresine başladı; onu da okudu. Sonra Âl–i İmrân sûresine başladı,
onu da okudu. Ağır ağır okuyor, tesbih âyeti gelince tesbih ediyor, dilek âyeti gelince dilekte
bulunuyor, Allah’a sığınmaya dair âyet gelince Allah’a sığınıyordu. Sonra rükûa vardı. “Sübhâne
rabbiye’l–azîm” (Ben yüce Rabbimi ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih ederim)
demeye başladı. Rükûu da aşağı yukarı kıyâmı kadar uzun oldu. Sonra “Semiallâhü limen hamideh,
rabbenâ leke’l–hamd (Allah, kendisine hamd edeni duyar, hamd yalnız sanadır ey Rabbimiz)” dedi
ve kalktı. Hemen hemen rükûuna yakın uzunca bir süre ayakta durdu. Sonra secdeye vardı ve
“Sübhâne rabbiye’l–a’lâ” (Ben ulu Rabbimi ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih

ederim) dedi. Secdesini de aşağı yukarı kıyâmı kadar uzattı.

 

Müslim, Müsâfirîn 203

 

 

 

 

1179. Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
– Hangi namaz daha faziletlidir? diye sordular.

– “Kıyâmı uzun olan” cevabını verdi.

 

Müslim, Müsâfirîn 165. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvû 23; Tirmizî, Salât 168; Nesâî, Zekât 49; İbni Mâce, İkâmet 200

 

 

 

 

1180. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ’nın en çok beğendiği namaz Dâvûd aleyhisselâm’ın namazı, Allah Teâlâ’nın en çok
beğendiği oruç da yine Dâvûd aleyhisselâm’ın orucudur. Dâvûd gecenin ilk yarısında uyur, üçte
birinde namaz kılardı. Gecenin altıda birinde yine uyurdu. Bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı.

 

Buhârî, Teheccüd 7, Enbiyâ 37, 38; Müslim, Sıyâm 189, 190. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 66; Nesâî, Sıyâm 69, 76–78, 80; İbni Mâce,

Sıyâm 31

 

 

 

 

1181. Câbir radıyallahu anh şöyle dedi:
Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’dan dünya
ve âhirete daair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona diilediğini verir. Bu her gece böyledir”

buyururken dinledim.

 

Müslim, Müsâfirîn 166, 167

 

 

 

 

1182. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi

ve sellem şöyle buyurdu:

“Biriniz geceleyin kalktığında, önce gayet hafif iki rek’at namaz kılsın. ”

 

Müslim, Müsâfirîn 198

 

 

 

 

1183. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kalktığında, namazına fazla uzatmadan kıldığı iki

rek’atla başlardı.

 

Müslim, Müsâfirîn 197

 

 

 

 

1184. Yine Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem rahatsızlık gibi bir sebeple gece namazı kılamadığında, ertesi

gün on iki rek’at namaz kılardı.

 

Müslim, Müsâfirîn 140

 

 

 

 

1185. Ömer İbnü’l–Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse geceleri okuduğu zikir ve duasını okumadan veya tamamlayamadan uyur da, sonra

onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa, gece okumuş gibi sevap kazanır. ”

 

Müslim, Müsâfirîn 142. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 19; Tirmizî, Cum’a 56; Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 65; İbni Mâce, İkâmet 177

 

 

 

 

1186. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran
kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da

uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin. ”

 

Ebû Dâvûd, Tatavvu 18, Vitir 13. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 5; İbni Mâce, İkâmet 175

 

 

 

 

1187. Yine Ebû Hüreyre ve Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine
göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse geceleyin karısını uyandırır da beraberce veya her biri kendi başına iki rek’at namaz

kılarlarsa, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar.

 

Ebû Dâvûd, Tatavvu 18, Vitir 13. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 175

 

 

 

 

1188. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz namaz kılarken uyuklayacak olursa, uykusu dağılana kadar yatsın. Çünkü
uyuklayarak namaz kılarsa, Allah’tan bağışlanma dileyim derken belki de kendine beddua eder.

 

Buhârî, Vudû 53; Müslim, Müsâfirîn 222. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 18; Tirmizî, Mevâkît 146; Nesâî, Tahâret 116; İbni Mâce, İkâmet

184

 

 

 

 

1189. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz geceleyin namaz kılmak üzere kalkıp da Kur’an’dan ne okuduğunu bilmeyecek

derecede dili dolaşırsa, yatıp uyusun. ”

 

Müslim, Müsâfirîn 223. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu 18; İbni Mâce, İkâmet 184