►Ezan'ın Fazileti Hakkında / Hadis

Ezan'ın Fazileti

Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî 

BÖLÜM: -74-

Ezan'ın Fazileti hakkında sahih hadis-i şerifler...

 

 

1035. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi

ve sellem şöyle buyurdu:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu
bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi.
Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle
yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve

sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi. ”

 

Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, Mevâkît 22, Ezân 31

 

 

 

1036. Muâviye radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:

“Kıyamet günü boyunları en uzun olanlar müezzinlerdir” buyururken işittim, demiştir.

 

Müslim, Salât 14. Ayrıca bk. İbni Mâce, Ezân 5

 

 

 

 

1037. Abdullah İbni Abdurrahman İbni Ebû Sa‘saa’dan rivayet edildiğine göre, Ebû Saîd el–
Hudrî radıyallahu anh ona şöyle dedi:
“Ben senin koyunu ve kır hayatını sevdiğini görüyorum. Koyunlar arasında veya kırda iken, namaz
için ezan okuduğunda sesini iyice yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı yere kadarki alanda olup
da onu işiten cin, insan ve her varlık, kıyamet gününde ezan okuyanın lehine şahitlik yaparlar. ” Ebû
Saîd:

Ben bunu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittim, dedi.

 

Buhârî, Ezân 5, Tevhîd 52, Bed’ü’l–halk 12. Ayrıca bk. Nesâî, Ezân 14

 

 

 

 

1038. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek
kaçar. Ezan bitince tekrar geri gelir. Namaz için kamet edilince yine arkasını dönüp kaçar.
Kamet bittiğinde yine gelir ve kişi ile nefsi arasına sokulur ve ona: Filân şeyi hatırla, filân şeyi
hatırla diyerek, namazdan önce aklında olmayan şeyleri hatırlatır da, neticede insan kaç rek’at

namaz kıldığını bilemez olur. ”

 

Buhârî, Ezân 4, Amel fis’–salât 18, Sehv 6, Bed’ü’l–halk 11; Müslim, Salât 19, Mesâcid 83. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 31; Nesâî, Ezân

20, 30

 

 

 

 

1039. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediklerinin aynısını siz de söyleyin. Sonra bana salâvat
getirin. Çünkü bir kimse bana bir defa salâvat getirirse, Allah buna karşılık ona on defa salât
eder. Daha sonra benim için Allah’tan vesîleyi isteyin. Çünkü vesîle, cennette Allah’ın
kullarından bir tek kuluna lâyık olan bir makamdır. O kulun ben olacağımı umuyorum. Benim

için vesîleyi isteyen kimseye şefatim vâcip olur. ”

 

Müslim, Salât 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvud, Salât 36; Tirmizî, Menâkıb 1; Nesâî, Ezân 37

 

 

 

 

1040. Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ezanı işittiğiniz zaman siz de müezzinin söylediklerini söyleyiniz. ”

 

Buhârî, Ezân 7; Müslim, Salât 10–11. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 40; Menâkıb 1; Nesâî, Ezân 33, 35, 37; İbni Mâce, Ezân 4

 

 

 

 

1041. Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım!
Muhammed’e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm–ı mahmûda ulaştır,

diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur. ”

 

Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4

 

 

 

 

1042. Sa’d İbni Ebî Vakkas radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah’tan başka ilâh olmadığına,
Muhammed’in O’nun kulu ve resûlü olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah’tan, resûl
olarak Muhammed’den, din olarak İslâm’dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları

bağışlanır. ”

 

Müslim, Salât 13. Ayrıca bk. Tirmizî, Salât 42; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4

 

 

 

 

1043. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:

“Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez. ”

 

Ebû Dâvûd, Salât 35; Tirmizî, Salât 158

 

 

 

 

1044. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
– “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş
defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbîler:
– O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl–i Ekrem:
– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder”

buyurdular.

 

Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283. Ayrıca bk. Tirmizî, Emsâl 5; Nesâî, Salât 7; İbni Mâce, İkâmet 193

 

 

 

 

1045. Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş

defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir. ”

 

Müslim, Mesâcid 284

 

 

 

 

1046. İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, bir adam bir kadını öptü.
Sonra Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip durumu haber verdi. Bunun üzerine: “Gündüzün iki
yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir”
[Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu. Adam:
– Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl–i Ekrem:

– “Ümmetimin tamamı içindir” buyurdular.

 

Buhârî, Mevâkît 4, Tefsîru sûre (11) 6; Müslim, Tevbe 39. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (11)

 

 

 

 

1047. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
“Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen

küçük günahlara keffârettir. ”

 

Müslim, Tahâret 14. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 46; İbni Mâce, İkâmet 79

 

 

 

 

1048. Osman İbni Affân radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle
buyururken işittiğini söyledi:
“Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da
tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret

olur. Bu her zaman böyledir. ”

 

Müslim, Tahâret 7