►Önemli Konular Hakkında-3 / Hadis

Önemli Konulara Dair Hadis-i Şerifler-3

Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî 
BÖLÜM: -193-

Önemli Konulara Dair Hadis-i Şerifler-3...

 

1835. Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: Mescid–i Nebevî’de Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in hutbe okurken dayandığı bir kütük vardı. Mescide minber konulduğu (artık Resûlullah hutbesini orada okumaya başladığı) zaman bu kütüğün, doğumu yaklaşmış deve gibi inlediğini duyduk. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem minberden indi, elini kütüğün üzerine koyunca sesi kesildi. 

Buhârî, Menâkıb 25 



1836. Ebû Sa’lebe el–Huşenî Cürsûm İbni Nâşir radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kıldı, onları ihmal etmeyin. Bazı günahlara yaklaşılmaması için sınırlar koydu, o sınırları aşmayın. Bazı şeyleri haram kıldı, o haramları çiğnemeyin. Bazı şeyleri de unuttuğu için değil size olan merhameti sebebiyle dile getirmedi, onları da araştırıp kurcalamayın. ” 

Dârekutnî, es–Sünen, IV, 184. Ayrıca bk. Hâkim, el–Müstedrek, IV, 115 



1837. Abdullah İbni Ebû Evfâ radıyallahu anhümâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yedi gazâ yaptık. O gazvelerde çekirge yedik. Diğer bir rivayete göre, Resûl–i Ekrem ile beraber çekirge yedik, dedi. 

Buhârî, Zebâih ve’s–sayd 13; Müslim, Sayd ve’z–zebâih 52. Ayrıca bk. Tirmizî, Et’ime 22; Nesâî, Sayd ve’z–zebâih 37 



1838. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mü’min bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz. ” 

Buhârî, Edeb 83; Müslim Zühd 63. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 29; İbni Mâce, Fiten 13 



1839. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, yüzlerine bakmaz ve kendilerini temize çıkarmaz; onlar için acıklı azâb vardır: Biri, yolculuk sırasında ihtiyacından fazla suyu olup da onu öteki yolculardan esirgeyen kimse. Diğeri, ticaret malını ikindiden sonra satarken, onu şu kadar fiyata aldım diye yemin eden, gerçek hiç de öyle olmadığı halde müşteri kendine inanan kimse. Öteki de, bir devlet başkanına dünyalık hatırına biat sözü veren, kendisine para pul verirse sözünde duran, vermezse sözünden cayan kimsedir. ” 

Buhârî, Müsâkât 10, Şehâdât 22, Ahkâm 48, Tevhîd 24; Müslim, Îmân 171–173. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû‘ 60; Tirmizî, Siyer 35; Nesâî, Büyû‘ 6; İbni Mâce, Ticârât 30, Cihâd 42 



1840. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sûra iki üfleme arasında kırk vardır. ” Ashâb–ı kirâm: 

– Ebû Hüreyre! Kırk gün mü? diye sordular. 

– Bir şey diyemem, dedi. Sahâbîler: 

– Kırk yıl mı? diye sordular.  

– Bir şey diyemem, dedi. 

– Kırk ay mı? diye sordular. 

– Bir şey diyemem, dedi. (Sonra hadisi şöyle tamamladı) “Kuyruk sokumu (acbü’z–zeneb) dışında insanın bütün bedeni çürüyüp yok olur. Yeniden yaratılma işi kuyruk sokumundan başlar. Sonra Allah Teâlâ gökten bir su indirir, herkes bitkiler gibi yeniden canlanır. ” 

Buhârî, Tefsîru sûre (39), 3, (78), 1; Müslim, Fiten 28 



1841. Yine Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bir yerde sahâbîlerle konuşurken bir bedevî çıkageldi ve: 

– Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sözünü kesmeden konuşmasına devam etti. Bunun üzerine sahâbîlerden biri: 

– Bedevînin sorusunu duydu, fakat soruyu beğenmedi, dedi. Bir başkası da: 

– Hayır, soruyu duymadı, dedi. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem konuşmasını bitirince: 

– “Kıyamet hakkında soru soran nerede?” buyurdu. Bedevî: 

– Buradayım, Yâ Resûlallah! dedi. 

– “Emanet zâyi edildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu. Bedevî: 

– Emanet nasıl zâyi olacak? diye sordu. Resûl–i Ekrem de: 

– “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” buyurdu. 

Buhârî, İlim 2, Rikak 35. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 361 



1842. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İmamlar sizin için namaz kılarlar; eğer eksiksiz kıldırırlarsa hem size hem de onlara sevabı vardır; şayet hata ederlerse, size sevap, onlara da ceza vardır. ” 

Buhârî, Ezân 55. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 355, 537 



1843. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh: “Siz insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz” âyetini okudu ve onu şöyle açıkladı: İnsanların diğer kimselere en hayırlı ve faydalı olanları, bazı şahısları boyunlarından zincire vurulmuş olarak (İslâm toplumuna) getiren kimselerdir. Sonra o getirdikleri esirler İslâmiyet’i kabul ederler. 

Buhârî, Tefsîru sûre (3), 7 



1844. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ, boyunlarından zincire vurulmuş olarak cennete götürülen kimselerden hoşnut olur. ” 

Buhârî, Cihâd 144. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 114 



1845. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ’nın bir beldede en beğendiği yer oranın mescitleri, bir beldede en sevmediği yer de oranın çarşı–pazarıdır. ” 

Müslim, Mesâcid 28 



1846. Selmân–ı Fârisî radıyallahu anh şöyle dedi: Şayet yapabiliyorsan, çarşı–pazara ilk giren ve oradan en son çıkan kimse sen olma! Çünkü orası şeytanın savaş alanı olup bayrağını oraya diker.  

Müslim, Fezâilü's–sahâbe 100 

Berkânî Sahîh’inde bu hadisi şöyle rivayet etmiştir: Selmân radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Çarşı–pazara ilk giren ve oradan en son çıkan sen olma! Şeytan orada yumurtlar ve orada yavru çıkarır. ” 



1847. Âsım el–Ahvel’den rivayet edildiğine göre Abdullah İbni Sercis radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e: 

– Yâ Resûlallah! Allah seni bağışlasın, dedim. O da: 

– “Seni de bağışlasın” buyurdu. Âsım el–Ahvel dedi ki, Abdullah İbni Sercis’e: 

– Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem senin için böyle mağfiret diledi mi? diye sordum. 

– Evet, senin için de mağfiret diledi, dedi ve şu âyet–i kerîmeyi okudu: “(Habîbim!) Hem kendinin hem de mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!” 

Müslim, Fezâil 112 



1848. Ebû Mes’ûd el–Ensârî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” 

Buhârî, Enbiyâ 54, Edeb 78. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 6; İbni Mâce, Zühd 17