►Önemli Konular Hakkında-7 / Hadis

Önemli Konulara Dair Hadis-i Şerifler-7

Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî 
BÖLÜM: -197-

Önemli Konulara Dair Hadis-i Şerifler-7...

 

1891. Yine Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler, kendilerinden yüksekteki köşklerde oturanları, aralarındaki derece farkı sebebiyle, sizin sabaha karşı doğu veya batı tarafında, gökyüzünün uzak bir noktasında batmak üzere olan parlak ve iri bir yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir. ” Bunun üzerine ashâb–ı kirâm: 

– Yâ Resûlallah! O yerler, peygamberlere ait ve başkalarının ulaşamayacağı köşkler olmalıdır, dediler. Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu: 

– “Evet, öyledir. Canımı kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, o yerler, Allah’a iman edip peygamberlere bütün benlikleriyle inanan kimselerin de yurtlarıdır. ” 

Buhârî, Bed'ü'l–halk 8; Müslim, Cennet 11 

 

 

1892. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennette yay kadar bir yer, üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır. ” 

Buhârî, Cihâd 5, 6, Bed'ü'l–halk 8, Rikak 51; (Hadisi Müslim rivayet etmemiştir). Ayrıca bk. Tirmizî, Fezâilü’l–cihâd 17 

 

 

1893. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakışıklı olarak eşlerinin yanına döndükleri zaman, aileleri onlara: 

– Vallahi güzelliğinize güzellik katılmış, derler. Onlar da: 

– Vallahi yanınızdan ayrılalı beri siz de daha bir güzel olmuşsunuz, derler. ” 

Müslim, Cennet 13 

 

 

1894. Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler, yükseklerdeki köşkleri, sizin gökyüzündeki yıldıza baktığınız gibi seyredeceklerdir. ” 

Buhârî, Rikak 51 

 

 

1895. Sehl İbni Sa’d radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün, Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in cenneti geniş bir şekilde anlattığı bir sohbetinde bulundum. Sözünün sonunda şöyle buyurdu: “Orada hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiç kimsenin hatırından bile geçirmediği nimetler vardır. ” Sonra da şu âyeti okudu: “Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere ibadet ettikleri için vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da başkalarına harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez” [Secde sûresi (32) 16–17]. 

Müslim, Cennet 5 

 

 

1896. Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler cennete girince bir kimse şöyle seslenir: Siz cennette ebediyyen yaşayacak, hiç ölmeyeceksiniz; hep sağlıklı olacak, hiç hastalanmayacaksınız; hep genç kalacak, hiç yaşlanmayacaksınız; hep nimet ve mutluluk içinde yaşayacak, hiç keder ve sıkıntı çekmeyeceksiniz. ” 

Müslim, Cennet 22. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l–Kur’ân 41 

 

 

1897. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden cennetin en aşağı derecesinde olan birine (Allah Teâlâ veya bir meleği): 

– Ne dilersen dile, diyecek. O da bütün dileklerini söyleyecek. Kendisine, kalbinden geçenlerin hepsini diledin mi? diye soracak. O da: 

– Evet, diledim, diyecek. Bunun üzerine o kimseye: 

– Bütün dileklerin bir misli fazlasıyla sana verilecektir, diyecek. ” 

Müslim, Îmân 301. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 315 

 

 

1898. Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ cennetliklere: 

– Ey cennet sâkinleri! diye seslenir. Onlar da: 

– Buyur Rabbimiz! Emret! Bütün hayır ve iyilikler senin elindedir, derler. Allah Teâlâ: 

– Halinizden memnun musunuz? diye sorar. Onlar: 

– Nasıl razı olmayalım, Rabbimiz. Sen bize, hiç kimseye vermediğin bunca nimetler ihsan ettin, derler. Allah Teâlâ: 

– Size bunlardan daha değerlisini vereyim mi? buyurur. Cennetlikler: 

– Bunlardan daha değerlisi ne olabilir, Rabbimiz! derler. Bunun üzerine Cenâb–ı Hak: 

– Üzerinize rızâmı indiriyorum; bundan sonra size hiç gazap etmeyeceğim, buyurur. ” 

Buhârî, Rikak 51, Tevhîd 38; Müslim, Cennet 9. Ayrıca bk. Tirmizî, Cennet 18 

 

 

1899. Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gece Resûlullah’ın yanında bulunuyorduk. On dördüncü gecesindeki aya baktıktan sonra şöyle buyurdu: “Şu ayı hiç bir sıkıntı çekmeden gördüğünüz gibi Rabbinizi de ayan beyan göreceksiniz. ” 

Buhârî, Mevâkîtü’s–salât 16, Tefsîru sûre (50), 2, Tevhîd 24; Müslim, Mesâcid 211. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 19; Tirmizî, Cennet 16; İbni Mâce, Mukaddime 13 

 

 

1900. Suheyb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennetlikler cennete girince Allah Teâlâ onlara: 

– Size vermemi istediğiniz bir şey var mı? diye soracak. Onlar: 

– Yâ Rabbî! Yüzlerimizi ak etmedin mi? Bizi cennete koyup cehennemden kurtarmadın mı, daha ne isteyelim, diyecekler. İşte o zaman Allah Teâlâ perdeyi kaldıracak. Onlara verilen en güzel ve en değerli şey Rablerine bakmak olacaktır. ” 

Müslim, Îmân 297. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru’l–Kur’ân 11