"Şu sinekleri kov da yüzünü görelim!.."

01/04/2020 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Kânûnî Sultân Süleymân hân, bir gece rüyâsında, ak sakallı, nûr yüzlü bir ihtiyâr gördü.

Bu ihtiyâr, kendisine;

"Efendim, Eyüpsultan'daki (Baba Haydar), sizi kulübesinde bekliyor" dedi.

Pâdişâh uykudan uyandı.

Çok meraklandı.

Kendi kendine;

"Kimdir bu Baba Haydar?" dedi.

Hemen lalasını çağırıp;

"Hazırlan, Eyüb'e gidiyoruz" dedi.

Nihâyet Eyüb'e vardılar.

Ve bu kişiyi sordular.

Ama tanıyan çıkmadı.

O ara bir çocuk geldi.

Köhne bir kulübe gösterip;

"O, şu kulübede yaşıyor" dedi.

Hemen oraya vardılar.

Ve kapıyı vurdular.

İçeriden bir ses geldi:

"Buyurun Pâdişâhım!"

Girip selâm verdiler.

Bir de ne görsünler!

Baba Haydar'ın yüzünü binlerce sinek kaplamış, Onu gizliyorlardı.

Sultân Süleymân;

"Hazret! Şu sinekleri kov da yüzünü görelim" dedi.

Mübârek zât;

"Gücünüz varsa, siz kovun" buyurdu.

Sultân uğraştı, ama kovamadı.

Baba Haydar kalktı.

Pencereyi açıp;

"Haydi, hepiniz dışarı!" dedi.

Sinekler, emir almış gibiydi.

Bir anda boşalttılar odayı...