"Sana müjdeler olsun!"

03/02/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Evliyânın büyüklerinden Hâce Muhammed hazretlerinin annesi, ona hâmile iken, karnından (Lâ ilâhe illallah) zikrini işitirdi.

Babası bunu öğrenince;

"Ey hâtun! Sana müjdeler olsun, sâlih bir çocuk dünyâya getireceksin" dedi.

Ve oğluyla konuşmak istedi.

Anne karnındaki oğluna dedi ki:

"Esselâmü aleyke yâ veliyyallah!"

O anda bir ses işitti:

Oğlu cevap verdi ona:

"Ve aleykesselâm babacığım!"

Nihayet doğum yaklaştı.

Ve o gece bir rüyâ gördü.

Rüyâda Efendimiz buyurdu ki:

"Oğluna benim ismimi koy!"  

“Başüstüne yâ Resûlallah” dedi

Ve adını (Muhammed) koydu.

● ● ●

Bu zâtın (Merdân) isminde sâdık bir talebesi vardı.

Yıllarca sohbetinde bulundu.

Ve icâzet almaya hak kazandı.

Büyük velî, ona icâzetini verip;

“Memleketine git” dedi.

Ama o, gitmek istemedi.

Zîra ondan ayrılamıyordu.

Bu defâ hocası;

"Evlâdım! Ben Allahü teâlâya münâcaat ettim. O da kabul buyurdu. Ne zaman beni görmek istersen, perdeler kalkar, vâsıtasız olarak benimle görüşebilirsin" buyurdu.

O, bu müjdeyi aldı.

O zaman ayrılabildi.

Gerçekten de hocasının buyurduğu gibi, ne zaman onu görmek istese, aradaki bütün perdeler kalkar ve görüşürdü...