"Ben değil, Allah kurtardı"

04/04/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Alevî bin Muhammed hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Hindistan’ın Milibar beldesinde yaşadı.

"Seyyid Alevî" diye bilinir.

Oranın insanları çok bozuktu.

Bu zât, çalıştı, gayret etti.

İslâmiyet güneşi Milibar'da tekrar parladı.

● ● ●

Bir gün Seyyid Alevî hazretleri yolda giderken, şehrin Hıristiyan hâkimi onu gördü.

Ve hakâretler etti.

Seyyid hazretleri üzüldü.

Ve ona; "Sen kimsin?" dedi.

O, kibirli olarak;

"Ben hâkimim. İsmim Şems'tir" dedi.

Şems, (güneş) demektir.

Seyyid hazretleri buyurdu ki:

"Sen güneş isen, biz de ateşiz."

Böyle deyip ayrıldı.

O da evine döndü.

Ancak, o içeri adım attı.

Ev birden "alev topu"na döndü.

Koca ev yanıp kül oldu.

Üstelik, kendisi de yandı.

Ancak bu ateş nereden geldi?

Aslâ anlaşılamadı...

● ● ●

Okyanusta bir (fırtına) çıkmıştı.

Bir gemi batmak üzereydi.

Yolculardan biri;

"Yâ Rabbî, Seyyid Alevî hazretlerinin hatırı için beni kurtar" diye duâ etti.

O anda bir el gördü.

Onu belinden kavradı.

Ve yavaşca sâhile bıraktı.

Hemen Seyyid hazretlerine koşup;

"Beni ölümden kurtardınız" dedi.

O zât buyurdu ki:

"Ben değil, Allah kurtardı..."