"Bozuk itikâdlardan sana sığınırım...”

05/05/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

“Ey Allahım! Sen bütün ayıplardan, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin, berisin."

 

Molla Miskin hazretleri hadîs âlimlerindendir. Afganistan’da Herat’ta doğdu. 954 (m. 1547)’de vefât etti. “Meâric-ün-nübüvve fî medâric-il-fütüvve” eseri çok meşhurdur. Bu eserden bazı bölümler:

Âlimlerimiz söz birliği ile buyurmuşlardır ki: Kıymetli işleri yapmaya başlarken hamd etmek müstehabdır. Ebû Hüreyre’nin (radıyallahu anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “İki kelime vardır ki, lisanda hafif, terazide ağır, Allahü teâlânın yanında çok sevgilidir. Bu iki kelime (Sûbhanallahi ve bi-hamdihi, Sübhânallahil’azîm)dir.”

Allahü teâlâya böyle işlerde hamd edildiği gibi, her zaman da hamd edilir ve çok sevaptır. Bu iki kelimeyi her mümin her zaman söylemeli ve manasını kalbinde saklamalıdır. Çünkü bu iki kelimenin içinde mübârek ilimler ve derin manalar vardır. Sübhânallah demenin manâsı şudur: “Ey Allahım! Sen bütün ayıplardan, bütün noksan sıfatlardan münezzehsin, berisin. Sende hiçbir ayıp, kusur ve noksanlık yoktur. Bozuk itikâdlardan ve itikâdı bozuk olanların itikâdından sana sığınırım” demektir. Böylece bütün selbî sıfatları söylemiş olur. “Ve bi-hamdihi” demekle, dünyâdaki bütün nimetleri yaratıp gönderen Allahü teâlânın, noksan sıfatlardan beri olduğu gibi, bütün kâmil sıfatlarla muttasıf olduğu söylenmiş olur. Ebû Mûsâ el-Eş’arî’nin (radıyallahu anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Abdest imânın yarısıdır. (Elhamdülillah) demenin sevâbı, mizanın sevap kefesini doldurur. (Sûbhânallahi vel hamdulillahi) demenin sevâbı ise, yer ile gök arasını doldurur.” O hâlde, ne mutlu o kimseye ki, dâima abdestli olmaya gayret eder ve bu mübârek kelimeleri dilinden düşürmez. 

Hazreti Cüveyriyye (radıyallahu anha) anlatır: “Bir sabah namazından sonra Peygamber efendimiz yanımdan çıktılar. Biraz sonra geri geldiler. Ben sabah namazını kıldığım yerde oturuyordum. Buyurdular ki: 

-Senden ayrıldıktan sonra hep bu hâlde misin? Ben de “Evet” dedim. Bunun üzerine buyurdu ki: 

-Ben senden sonra dört kelime söyledim. Eğer, bu dört kelimeyi, senin bu zamana kadar söylediklerinle tartsalar ağır gelir. (Dört kelime şu sözlerdir) Sûbhânallahi ve bi-hamdihi adede halkıhi ve rıdâe nefsihi ve zînete arşihi ve midâde kelimâtihi." 

Şimdi Müslümanların bu tesbihi dillerinden düşürmeyip çok sevap kazanmaları lâzımdır.