“İlim müminin dostu hilm ise veziridir..."

07/12/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

"Bir kimse bildiği ilmi gizlerse, kıyâmet gününde ateşten bir gömlek giydirilir."

 

Şemseddîn Muhammed Halîlî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimidir. Urfa’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1147 (m. 1734)’de Kudüs’de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Ebü’l-Meâlî bin Abdürrahmân, Osman bin Huneyf’den (radıyallahü anh) şöyle bildirdi: Bir âmâ Resûlullaha (sallallahü aleyhi ve sellem) gelerek; “Yâ Nebiyyallah! Gözümü kaybettim. Bana duâ et” dedi. O zaman Resûlullah o şahsa; “Abdest al, iki rek’at namaz kıl, sonra; (Allahümme innî es’elüke ve etevec-cehü ileyke bi-nebiyyike Muhammedin nebiyyir-rahmeti yâ Muhammed! İnnî esteşfiu bike fî reddi basarî Allahümme) de!” buyurdu. O şahıs buyurulanı yaptı. Allahü teâlâ ona gözünün görmesini tekrar ihsân etti. Resûlullah o şahsa; “Senin ihtiyâcın olursa, yine böyle yap” buyurdu.

Sa’d (radıyallahü anh), Resûlullahtan kapısını çalarak izin istediğinde, Resûlullah ona “(Kapıyı çalıp) izin istediğinde kapıya karşı durma! (Kapının sağ veya sol tarafında dur)” buyurdu.

Ebû Mûsâ buyurdu ki: Bir gece Medine’de bir ev yandı. Bu durum Resûlullaha haber verilince, “Ateş size düşmandır. Nerede uyursanız uyuyunuz, (yanan) ateşi söndürünüz” buyurdu.

Sâlim’in (radıyallahü anh) babasından rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah buyurdu ki: “Uyuyacağınız zaman, evinizde (yanar hâlde) ateş bırakmayınız.”

Câbir bin Sem’a (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Resûlullah  sabah namazını kılınca, güneş doğuncaya kadar otururdu.”

Enes bin Mâlik buyurdu ki: “Resûlullah bir kimse ile müsâfeha edince, o kimse elini çekmedikçe, mübârek elini ondan ayırmazdı. O kimse yüzünü çevirmedikçe, mübârek yüzünü ondan çevirmezdi. Bir kimsenin yanında otururken, iki diz üzerinde oturur, ona hürmet için mübârek bacağını dikip oturmazdı.”

Abdurrahmân bin Sa’d’ın (radıyallahü anh) babasından rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Yetip de az olan, çok olup da atılandan daha hayırlıdır.”

Diğer hadîs-i şerîflere buyuruldu ki: “İlim müminin dostu, hilm veziri, akıl delîli, amel hayra götürücüsü, yumuşaklık babası, incelik kardeşi, sabır askerlerinin komutanıdır.”

“Size bir şey haber vereyim mi? Onu yaptığınız zaman, birbirinizi seversiniz. Aranızda selâmı yayınız.”

“Bir kimse bildiği ilmi gizlerse, kıyâmet gününde ateşten bir gömlek giydirilir.”