Namazda iken, abdest bozulursa

09/02/2020 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Namazda iken, abdesti, guslü bozacak bir şey yapmak haramdır.

 

Sual: Bir kimse namaz kılarken, abdesti bozulursa, bu namazı tekrar mı kılmalı veya nasıl hareket etmelidir?

Cevap: Namazda iken, abdesti, guslü bozacak bir şey yapmak haramdır. Namazın son rekatinde teşehhüd miktarı oturmadan önce, abdesti ve guslü bozacak bir şey yapılırsa, namaz hemen bozulur. Teşehhüd miktarı oturduktan sonra yapılırsa namazı tamam olur. Bir kimsenin teşehhüd miktarı oturmadan evvel, abdesti kendiliğinden bozulursa, hemen gidip, abdesti tazeleyip, namazına devam edebilir ise de, baştan kılması efdaldir.

Namazda teşehhüd miktarı oturduktan sonra abdesti kendiliğinden bozulursa, hemen abdest alıp vacip olan selamı verirse, yahut abdest almayıp, namazı bozan bir şey yaparsa, mesela selam verirse, namazı tamam olur.

Guslünü ve abdestini maliki mezhebine uyarak alan hanefi mezhebindeki bir kimsenin, namazda abdesti, aynı özürden dolayı tekrar bozulursa veya abdest almak güç olursa, namaza dururken Maliki mezhebini taklit eder. Maliki mezhebinde, hastaların, ihtiyarların namazları böylece bozulmamış olur.

            ***

Sual: Bir Müslüman için, nafile ibadet yapması mı yoksa insanların dinlerini doğru öğrenmeleri için çalışması mı daha efdaldir.

Cevap: İslamın temeli, imanı, farzları, haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslamiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümanlara Emr-i ma'rûf yapmayı emrediyor. Yani benim emirlerimi, bildiriniz, öğretiniz diyor ve Nehy-i anilmünker emrediyor. Yani yasak ettiğim haramları bildiriniz ve yapılmasına razı olmayınız, diyor. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

(Birbirinize Müslümanlığı öğretiniz. Emr-i ma'rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve dualarınızı kabul etmez.) Yine buyurdu ki:

(Bütün ibadetlere verilen sevap, Allah yolunda gazaya verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazanın sevabı da, emr-i ma'rûf ve nehy-i anilmünker sevabı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir.) İbni Âbidînde;

“Fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevabı, cihat sevabından çoktur” buyuruluyor.

            ***

Sual: Farzları, sünnetleri beğenmeyenin imanı gider mi?

Cevap: Farzları, sünnetleri, beğenmemek küfür olur.