"Sık ziyaret bıkkınlığa sebep olabilir!..”

09/05/2020 Cumartesi Köşe yazarı V.T

"Ziyaret için fazla gidip gelmek bıkkınlığa ve rahatsız etmeye kadar gidebilir!"

 

Mustafâ İbn-i Azzûz hazretleri Mağrib evliyasındandır. Cezayir'in Biskra şehrinde doğdu. Babası, Halvetiyye-Hifniyye’nin kollarından Rahmâniyye tarikatı şey­hi idi. Onun yanında yetişip hilâfet aldı. Tunus'a giderek Nefta'da bir zaviye açıp irşad faaliyetine başlayan İbn-i Azzûz 1282 (m. 1866)’da Nefta'da vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

“Bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşini ziyâret etmesinin iki sebebi vardır: Birincisi; Müslüman kardeşini ziyâret etme sevâbına kavuşmak. Büyük zâtlardan birisi şöyle der: Birisi, sırf Allahü teâlânın rızâsını düşünerek bir kardeşini ziyâret ederse, gökte bir melek kalmaz, hepsi o şahsı selâmlar. İkinci sebep; ziyâret edilen şahıs ile beraber olmaktan alınan tad ve lezzet... Ziyâret iki çeşittir. Birincisi, çok samimi iki taraf arasında olur. İkisinin de birbirinden, belki bıktırırım, usandırırım, rahatsız ederim endişesi yoktur. Bu durumda, birbirlerini ne kadar çok ziyâret etseler, bu onların birbirine olan sevgisini arttırır. İkincisi, taraflar arasında birincisi kadar samimiyet ve dostluk yoktur. Bu durumda, ziyâret için fazla gidip gelmek bıkkınlığa ve rahatsız etmeye kadar gidebilir. Bu durumda, ziyâreti az yapmak daha iyidir. Dostuna ziyâreti az yap, çünkü, onun seni devamlı yanında görmesi usanmaya sebep olabilir.”

“Ahmak kimsenin alâmetleri: Süratli cevap vermek. Tedbiri terk etmek. Çok gülmek. Çok iltifât etmek, iyi ve seçilmiş kimselere çirkin sözler söylemek. Şerli kötü kimselerle düşüp kalkmaktır. Ahmak kimse, sen ondan yüz çevirirsen, üzülür. Ona gidersen, fırsat kollar. Yumuşak davranırsan, kabalık yapar, kaba davranırsan sana yumuşaklık gösterir. Kötülük yaparsan iyilik yapar, iyilik yaparsan, kötülükle mukâbele eder. Ona haksızlık yapılırsa, istenildiği kadar elindeki alınabilir. Adâletle muâmele edilirse, haksızlık yapmaya kalkışır.”

“Kötü arkadaş edinme. Çünkü o, Cehennem ateşinden bir parçadır. Ne sevgisi doğrudur, ne de sözünde sâdıktır.”

“Bir kimseyi tanıtan en büyük alâmet, onun oturup konuştuğu ve sevdiği kimselerdir. Çünkü kişi, arkadaşının, samîmi dostunun dîni ve inancı üzeredir.” “Dostluktan sonra düşmanlık, çok kötü bir iştir. Bu, akıllı kişinin yapacağı iş değildir. Fakat insanlık icâbı böyle bir duruma düşürülürse, yine de anlaşabilecek, birbirlerine yaklaşabilecek açık bir kapı bırakmak lâzımdır.”