Hesabınız görülmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz!

11/08/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Akıllı kimse, ölmeden önce hesabını gören, ölümden sonra kendisine yarayacak şeyleri yapan kimsedir."

 

Nefsin her an gözetilmesi, kontrol edilmesi lazımdır. Yoksa nefis insanı kötülüğe teşvik eder. Onun için nefsi daima kontrol altında tutmalı, nefis muhasebesi yapmalı, onu günahlardan, kötülüklerden uzak tutmaya çalışmalıdır.

Büyük İslâm âlimi imam-ı Muhammed Gazali “rahmetullahi aleyh” yüzlerce kitabı içinde, son yazdığı (Kimya-i Saadet) ismindeki kitabında buyuruyor ki:

Enbiyâ sûresi, kırk yedinci ayetinde mealen, (Kıyamet günü terazi kuracağım. O gün, kimseye zulmedilmeyecektir. Herkesin, dünyada yapmış olduğu zerre kadar iyilik ve kötülüklerini meydana çıkarıp, teraziye koyacağım. Herkesin hesabını yapmaya yetişirim) buyurdu.

Peygamberimiz “aleyhisselam” buyurdu ki: (Akıllı şu kimsedir ki, günü dörde ayırıp, birincisinde, yaptıklarını ve yapacaklarını hesap eder. İkincisinde, Allahü teâlâya münâcât eder, yalvarır. Üçüncüsünde, bir sanatta veya ticarette çalışıp, helal para kazanır. Dördüncüsünde, istirahat eder ve mübah olan şeylerle kendini eğlendirip, haram şeyleri yapmaz ve onlara gitmez.)

İkinci halife, Ömer-ül-Faruk “radıyallahü anh”, buyurdu ki: Hesabınız görülmeden evvel, kendinizi hesaba çekiniz!"

Din büyükleri, bu dünyanın bir pazar yeri gibi olduğunu ve burada, nefis ile alışverişte olduklarını anlamışlardır. Bu ticaretin kazancı Cennettir. Ziyanı da Cehennemdir. Yani kârı, ebedî saadet, ziyanı da, sonsuz felakettir...

Aklı olan kimse, her gün, sabah namazından sonra, hatırına hiçbir şey getirmeyip, ortağı olan nefsine demelidir ki: (Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes, hiçbir şeyle tekrar ele geçemez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır. Ömür bitince, ticaret sona erer. Ticarete sarılalım ki, vaktimiz azdır ve ahiret uzun ise de; orada ticaret ve kâr olmaz. Bu dünya günleri, o kadar kıymetlidir ki, ecel gelince, bir gün izin istenir, fakat ele geçmez. Bugün, bu nimet elimizdedir. Aman nefsim, çok dikkat et de, bu büyük sermayeyi elden kaçırma! Sonra ağlamak, sızlamak, fayda vermez. Bugün, ecelin geldiğini, daha bir gün müsaade etmeleri için, yalvardığını, sızladığını ve sana, bir gün bağışladıklarını ve şimdi, o günde bulunduğunu farz et! O hâlde, bu günü elden kaçırmaktan, bununla, saadete kavuşmamaktan daha büyük ziyan olur mu? Yarın ölecekmiş gibi, dilini, gözlerini ve yedi âzânı haramdan koru!)

Resûlullah “sallallahu aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Akıllı kimse, ölmeden önce hesabını gören, ölümden sonra kendisine yarayacak şeyleri yapan kimsedir). İşte her gün, nefis ile böyle hesaplaşmalıdır.