Komşu haklarının önemi...

12/02/2020 Çarşamba Köşe yazarı R.A

“Kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, misâfirine ikrâm etsin. Yine kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, komşusuna ihsânda (iyilikte) bulunsun. .."
 
Hazret-i Âişe annemiz (radıyallahü anhâ) anlatıyor: Resûlullah (aleyhis-salâtü ves-selâm) buyurdu ki: “Cebrâîl aleyhisselâm, bana, komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki (komşu hakkının öneminden o kadar çok bahsetti ki), komşuyu komşuya vâris/mirascı kılacağını zannettim.” [Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140, (2624); Ebû Dâvud, Edeb 132, (5151); Tirmizî, Birr 28, (1943)]
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlatmıştır: Resûlullah (aleyhisselâm) buyurdu ki:
“Kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, misâfirine ikrâm etsin. Yine kim, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, komşusuna ihsânda (iyilikte) bulunsun. Kim de, Allah’a ve âhirete inanıyorsa, ya hayır söylesin veya sükût etsin.” [Buhârî, Edeb 31, 85, Nikâh 80, Rikâk 23; Müslim, Îmân 74, (47); Ebû Dâvud, Edeb 132, (5154)]
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhisselâm) buyurdular ki: “Komşusu, zararından emîn olmayan kimse, Cennete giremez.” [Buhârî, Edeb 29; Müslim, Îmân 73, (46)]
“Komşu, yakın komşusuna karşı daha çok hak sâhibidir.” [Buhârî, Şüf’a 2, Hiyel 14, 15; Ebû Dâvud, Buyû’ 75, (3516); Nesâî, Buyû’ 109, (7, 320)]
Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Komşu, senden yardım isterse, yardım edersin. Borç isterse, verirsin. Fakîr düşerse, gözetirsin. Hastalanınca, ziyâret edersin. İyi şeylerini tebrîk eder, felâketlerinde sabır dilersin. Ölünce, cenâzesine gidersin.” [Harâitî]
“Güzel komşuluk et ki, hakîkî mümin olasın” hadîs-i şerîfi, iyi komşuluğun îmânla da ilgisinin olduğunu açıkça gösteriyor.
Sâlih kimselerle komşuluk çok büyük nimettir. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
“Ev satın almadan önce, komşuların nasıl olduklarını araştırın! Yola çıkmadan önce de, yol arkadaşınızı seçin!” [Şir’atü’l-İslâm]
Her Müslümânın, bilhâssa yeni evlilerin, harâmlardan sakınan, ibâdet yapan sâlih Müslümânlar arasında ev aramaları gerekir. Peygamber Efendimiz buyurdular ki:
“Sâlih komşu, uygun bir binek ve geniş bir ev  saâdettir.” [İmâm Ahmed]
Diğer bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Sâlih bir Müslümânın hürmetine, komşulara gelecek yüzlerce belâ önlenir.” [Taberânî]
Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: “Komşuya da, ana-babaya hürmet etmek gibi hürmet etmek lâzımdır.”
“Komşu, komşunun külüne (ateşine) muhtâçtır” atasözü,  komşuların her zaman birbirlerine muhtaç olduklarını ve komşuluğun mühim fonksiyonunu ne kadar güzel ifâde etmektedir.
Bilindiği üzere, başımıza bir iş geldiğinde, hasta olduğumuzda bize yardım edecek olan en yakın kişi, komşumuzdur. Ev komşuları, bazen akrabâdan daha yakın, daha önemli olurlar.
“Huccetü’l-İslâm İlmihâli” adıyla meşhûr olan kitapta, “Komşuluk” bahsinde deniliyor ki:
“Ey Oğul! Komşunu gördüğün zaman, hâl ve hâtırını sor. Hasta olunca ziyâretine git. Komşunun evine gidince, izin almadan içeriye girme. Elinden gelirse, komşunun ihtiyâcına yardım eyle. Komşuların hakkı çok mühimdir. Zîrâ Peygamberimiz buyurdu ki: (Komşunun mîrâs hakkı gibi hakkı vardır, o da komşuluk hakkıdır. Eğer Müslümân ise, sende iki hakkı vardır: Biri  komşuluk hakkı, biri de Müslümânlık hakkı.)”