“Ondan daha üstün birisini yaratmadım"

17/07/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

Allahü teâlâ​ buyurdu ki: "Gökleri ve yeri yaratmadan önce, Arş’a O’nun ismini, ismimle beraber yazdım."

 

Ebû Muhammed Ezdî hazretleri hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 208 (m. 823) senesinde doğdu. 298 (m. 910) senesinde Bağdâd’da vefât etti. Rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Enes bin Mâlik’ten (radıyallahü anh) şöyle nakletti: Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allahü teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma şöyle vahy etti: Kim Ahmed’i inkâr ettiği hâlde bana kavuşursa, onu Cehenneme atarım.” Mûsâ aleyhisselâm; “Yâ Rabbî, Ahmed kimdir?” diye sordu. Allahü teâlâ; “O’ndan daha üstün birisini yaratmadım. Gökleri ve yeri yaratmadan önce, Arş’a O’nun ismini, ismimle beraber yazdım. O ve ümmeti girmedikçe, bütün mahlûkâtıma Cenneti haram kıldım” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O’nun ümmeti kimdir?” diye sorunca, Allahü teâlâ; “Onlar her hâllerinde Allahü teâlâya çok hamd ederler. Etrâflarını temizlerler. Gündüz oruç tutarlar, geceleyin ibâdetle meşgul olurlar. Onlardan az bir şeyi de kabul ederim. Kelime-i şehâdeti söylemeleri ile onları Cennete koyarım” buyurdu. Bunun üzerine Mûsâ aleyhisselâm; “(Yâ Rabbî!) Beni o ümmetin peygamberi kıl” dedi. O zaman Allahü teâlâ; “Peygamberleri onlardandır” buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; “O zaman beni O peygamberin ümmetinden kıl” dedi. Allahü teâlâ; “Sen önce, O sonra getirildi. Fakat âhırette sizi bir araya getireceğim” buyurdu.

İkrime (radıyallahü anh) ile birlikte Yemen’de mürtedlere karşı savaşan, Eshâb-ı kiramdan Garafe bin Haris (radıyallahü anh) anlatır:

Mısır’da Mendukûn adında bir Hıristiyanı İslâmiyete davet ettim. Fakat adam, Resûlullah hakkında kötü sözler söyledi. Ben de onu bir güzel dövdüm. Vâli Amr bin Âs (radıyallahü anh) hâdiseyi duyunca beni çağırıp “Biz onlarla andlaşma yapıp, emniyette olduklarını bildirmedik mi?” dedi. Ben de “Onlara, herhâlde Resûlullah hakkında kötü sözler söylesinler diye eman verilmedi. Benim bildiğim, kiliselerine dokunmayacağımıza, ibâdetlerine karışmayacağımıza altından kalkamayacakları mükellefiyetler yüklemiyeceğimize, onlara düşman saldırdığında koruyacağımıza, kendi aralarında diledikleri gibi karar verebileceklerine, bizim kanunlarımıza uymak isteyenler hakkında Allah ve Resûlünün emrettiği gibi hüküm vereceğimize, arzu etmezlerse mecbur etmeyeceğimize söz verdik” dedim. Amr İbni Âs (radıyallahü anh) da “Evet doğru söyledin” dedi.