Günah işleyenle inkâr eden farklıdır

22/10/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

İslamiyetin haram ettiği şeylerden kaçınmak, her Müslüman için lazımdır.

 

 

Sual: Bir kimse, haramlara önem vermese, inkâr etse, bir başkası da haramın haram olduğuna inansa fakat nefsine uyarak günah işlese, bu ikisinin durumu aynı olur mu?

Cevap: İslamiyetin haram ettiği şeylerden kaçınmak, her Müslüman için lazımdır. Haram edilen şeylerin haram olmasına ehemmiyet vermeyen ve kaçınmaya lüzum görmeyen, yani Allahü teâlânın yasak etmesine aldırış etmeyen veya bunları beğenen, ne güzel diyenin imanı gider, kâfir olur. Bunlar Cehennemde, sonsuz kalacaktır. Allahü teâlânın haram etmesine ehemmiyet verip, kabul edip de, nefsine mağlup olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akıllarını toparlayıp pişman olanlar kâfir olmaz ve imanlarını kaybetmezler. Böyle kimselere fasık ve günahkâr denir. Bunlar, günahları sebebiyle, Cehenneme girip cezalarını çekerse de, Cehennemde sonsuz kalmayacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır.

             ***

Sual: Toprak mahsulünün zekâtı olan uşru verirken ilaç, gübre gibi yapılan masrafları düşmek gerekir mi?

Cevap: Verilecek uşur, ister onda bir, ister yirmide bir olsun, hayvan, tohum, alet, gübre, ilaç ve işçi masraflarını düşmeden evvel, tarladan çıkan mahsulün uşrunu vermek lazımdır. Bir sâ'dan az mahsulün uşru verilmez. Toprağın sahibi çocuk, deli, köle olsa da, yine uşru verilir.

             ***

Sual: Bazı kimselere, İslamiyetin emirlerini yapmanın ve yasak ettiklerinden sakınmanın zor gelmesinin sebebi ne olabilir?

Cevap: Haram işlememek ve bütün İslamiyetin bildiridiği hükümleri yerine getirmek, çok kolaydır. Bunları yerine getirmek, kalbi bozuk olanlara güç gelir. Birçok işler vardır ki, sağlam insanlara kolaydır. Hastalara ise güçtür. Kalbin bozuk olması demek, İslamiyete tam inanmaması demektir. Bu gibi insanlar, inandım dese de, hakiki tasdik değildir. Laf ile tasdiktir. Kalbde hakiki tasdikin, doğru imanın bulunmasına alamet, din-i islam yolunda yürümekte kolaylık duymaktır.

             ***

Sual: Zengin bir kimse, niyet etmeden, fakirlere çokça mal, para verse, dağıtsa, bu dağıtılanlar zekât yerine geçer mi?

Cevap: Bir kimse, zekât niyeti ile kırkta bir ayırmadan veya verirken niyet etmeden, fakirlere milyonlarla lira dağıtsa, zekât vermiş olmaz. Çünkü zekâtı ayırırken veya kendi vekiline yahut fakire, fakirin vekiline verirken niyet etmesi farzdır.