"Fırına ne süreyim hocam?"

28/05/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Ahmed bin Ebîl-Havârî, Şam'da yaşadı.

844 (H.230) senesinde vefât etti.

Hocası Ebû Süleymân Dârânî hazretlerine hiç muhâlefet etmeyeceğine, karşı çıkmayacağına dâir söz vermişti...

Bir gün hocası ders veriyordu.

Ahmed bin Ebîl-Havârî geldi.

Kapıyı tıklattı.

Ve içeri girip;

"Efendim, fırın iyice kızdı, ne pişirmemi emredersiniz?" diye sordu.

Hocası cevap vermedi...

Ahmed bin Ebil-Havârî geri gitti.

Biraz sonra yine geldi.

Aynı şeyi sordu.

Cevap alamadı.

Üçüncüde hocası;

"Fırına kendini sür!" dedi.

Ve derse devam etti.

Bir müddet geçti...

Talebelere dönüp;

"Ahmed'i çağırın!" buyurdu.

Koşup aradılar.

Ortalarda yoktu...

Onu bulamayınca geri dönüp, hocalarına durumu bildirdiler:

"Ahmed'i bulamadık efendim.”

Buyurdu ki:

"Fırına baktınız mı?"

"Bakmadık" dediler.

Buyurdu ki:

"Gidin bakın."

Koşup fırının kapağını açtıklarında, Ahmed'i, “kızgın” fırının içinde görüp şaşkına döndüler! Zîra çok rahat ve huzur içinde oturuyordu...