Muhammed aleyhisselam hürmetine istemek...

29/09/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Allahü teâlâ Muhammed aleyhisselamı çok sevdiğini bildirmiştir. Bir kimse, halis bir niyetle Muhammed aleyhisselamın hürmetine istese duası kabul olur

 

 

Allahü teâlâ, sevdiklerinin hatırı için diyerek yapılan duaları kabul buyurmaktadır. Allahü teâlâ Muhammed aleyhisselamı çok sevdiğini bildirmiştir. Bunun için, bir kimse, halis bir niyetle (Yâ Rabbî! Muhammed aleyhisselam hürmetine Senden istiyorum) dese, Allahü teâlânın izniyle duası kabul olur.

Resulullahı “sallallahü aleyhi ve sellem”, evliyaları vesile ederek yapılan duaların kabul olduğunu bildiren pek çok misaller vardır...

İnsanların babası Âdem aleyhisselam yeryüzüne indirildiği vakit, (Ya Rabbi! Beni, Muhammed aleyhisselam hürmetine af eyle!) demişti. Allahü teâlâ, bu duayı kabul buyurmuştu ve (Sen, sevgili Peygamberim olan Muhammed aleyhisselamı nereden biliyorsun? Ben Onu daha yaratmadım!) buyurunca, (Beni yarattığın zaman, başımı kaldırır kaldırmaz, Arş-ı ilâhînin kenarlarında (La ilahe illallah, Muhammedün resulullah) yazılı olduğunu görüp, Muhammed aleyhisselamın yaratılmışların en üstünü olduğunu anladım. Muhammed aleyhisselamı herkesten çok sevmemiş olsaydın, Onun ismini, kendi adının yanına yazmazdın) dedi. Allahü teâlâ da, (Ey Âdem! Doğru söyledin. Muhammed aleyhisselamı çok severim. Ondan daha sevgili, hiç kimse yaratmadım. Onu yaratmak istemeseydim, seni yaratmazdım. Onun hürmeti için af dileyince, duanı kabul edip, seni af ettim) cevabını verdi...

İmam-ı Muhammed bin Sa’îd Busayri “rahimehullahü teâlâ” evliyanın  büyüklerindendir. Kendisine felç hastalığı geldi. Bedeninin yarısı hareketsiz kaldı. Resulullahı vesile ederek, Onun hürmetine diyerek dua etti ve  insanların en üstününü öven meşhur kasidesini hazırladı. Rüyâda Resulullaha okudu. Resulullahın çok hoşuna gidip mübarek hırkasını çıkarıp, imama giydirdi. Bedeninin felçli olan yerlerini mübarek eli ile sığadı. Uyanınca, bedeni sağlam idi. Hırka-i saadet de arkasında idi. 

Bunun için, bu kasideye (Kaside-i bürde) denildi. Bürde, hırka, palto demekdir. İmam-ı Busayri “rahmetullahi aleyh” sevinerek, sabah namazına giderken, salah ve zühd ile meşhur, mübarek  bir zata rastladı. İmam-ı Busayriye, kasideni dinlemek isterim dedi. Benim kasidelerim [şiirlerim] çoktur. Hepsini herkes bilir dedi. Kimsenin bilmediği bu gece Resulullaha okuduğunu istiyorum deyince, bunu hiç kimseye söylemedim. Nerden anladın dedi. O zat da, İmam-ı Busayrî’nin rüyâsını, olduğu gibi haber verdi. Vezir Behaeddin bu kasideyi işitince, hepsini okutup, saygı ile ayakta dinledi. Hastalara okununca, iyi oldukları, okunan yerlerin dertlerden, belalardan kurtuldukları görüldü. 

Faydalanmak için, inanmak ve hâlis niyet ile okumak lazımdır.