"Allahü teâlâyı anlamaya kalkışmak caiz değildir!"

30/11/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Her varlığın yaratanı, sahibi, hâkimi Allahü teâlâdır. O’nun hâkimi, âmiri, üstünü yoktur.

 

Osman Ukaylî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden ve evliyânın büyüklerindendir. 1135 (m. 1722)’de Haleb’de doğdu. 1193 (m. 1779)’da orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:

Ehl-i sünnet itikâdına göre: Her varlığın yaratanı, sahibi, hâkimi Allahü teâlâdır. O’nun hâkimi, âmiri, üstünü yoktur. Her üstünlük, her kemâl sıfat O’nundur. O’nda hiçbir kusur, hiçbir noksan sıfat yoktur. Dilediğini yapabilir. Yaptıkları, kendine veya başkasına faydalı olmak için değildir. Bir karşılık için yapmaz. Bununla beraber, her işinde, hikmetler, faydalar, lütuflar, ihsânlar vardır. Allahü teâlânın sıfât-ı zâtıyyesi ve sübûtiyyesi ezelîdir, ebedîdir. Yani sonsuz olarak vardırlar. Mukaddestirler. Mahlûkların sıfatları gibi değildirler. Akıl ile, zan ile ve dünyâdakilere benzetilerek anlaşılamazlar. Allahü teâlâyı insan anlayamaz, anlamaya kalkışmak da caiz değildir. Allahü teâlânın sekiz sıfât-ı sübûtiyyesi, zâtının aynı da değildir, gayrı da değildir. Yani sıfatları, kendisi değildir. Kendisinden başka da değildir. Allahü teâlâ, “Hay” diri, “Alîm” bilici, “Kadir” gücü yetici, “Mürîd” dileyici, “Semî” işitici, “Basîr” görücü, “Mütekellim” söyleyici, “Hâlik” yaratıcı olması gibi sonsuz kemâl sıfatlarına sahiptir.

Osman Ukaylî hazretleri, vefatından kısa bir zaman evvel kendi yerine halife tayin ettiği talebesine şu nasihatleri yaptı:

“1- Dâima kendini mücâhede ile meşgûl eyle. Boş kalmak, şeytana çalışma alanı açar. 2-Bizim yurdumuzda oruç tutmak, muvaffakiyetin yarısıdır. Geriye kalan diğer yarısı da; namaz kılmak ve hacca gitme ile kazanılır. 3- Kendini ve talebeni terbiye et. 4- Bütün günahlardan kaçın. 5- Başkalarını düzeltmeden önce, mümkün olan bütün gayretini, kendi hatalarını düzeltmeye sarfet 6-Benden ne duymuş isen, onu hatırla ve her tarafa yay. 7- İnzivâya çekileceksen, onu namazın cemâatle kılındığı câmide yap. 8- Nefsini istemez hâle getir. Dünyâyı yok ve ehemmiyetsiz olarak düşün. 9- Hırstan ve bütün dünyâ arzularından vazgeç. 10- Senin yalnızlığın veya inzivân, seni Allaha bağlılıkla meşgul etmelidir. Eğer böyle bir inzivâdan ve mücâhedelerden yorgun düşmüş isen, daha küçüklerini yap. 11- Eğer nefsinle bir meselen olursa, onu uyku ile memnun et. 12- Sana kim gelirse, ihsân ve inâyetini, teveccüh ve keremini onun üstüne yağdır.”