11/10/2020 Pazar Köşe yazarı A.U
"Oğlunun gözleri açılacak!"
Hadîs âlimlerinin en büyüğü, İmâm-ı Buhârî hazretleridir.
1400'de, Buhârâ’da vefât etti.
Henüz küçük çocuktu.
Babası vefât etti.
Tahsîlini, annesi aldı üzerine.
Bir ara, gözleri hastalandı.
Günden güne ağırlaştı.
Ve görmez oldu nihâyet.
İki gözü de görmüyordu.
Kadıncağız şaşırdı.
Ne yapacağını bilmiyordu.
Gece gündüz duâ ediyordu.
Bir gece, rüyâsında İbrâhim aleyhisselâmı gördü.
Ve ondan duâ istedi.
İbrâhim aleyhisselâm;
“Ey hâtun üzülme. Hak teâlâ oğlunun gözlerini açacak” buyurdu.
O anda uykudan uyandı.
Ve koştu oğlunun yanına.
İki gözü de açılmıştı oğlunun.
Sevinip, şükretti Rabbine.
Oğlu, onbeş yaşına gelmemişti ki.
Yetmiş bin hadîs ezberledi.
Hem de râvîleriyle birlikte.
On altı yaşına erişti.
Bütün hadîs kitaplarını ezberledi.
Kırk yaşına gelmemişti ki.
Bin hadîs âlimiyle görüştü.
Hadîs ilminde "İmâm" oldu.
Yâni üç yüz bin hadîs ezberledi.
"Sahîh-i Buhârî" kitâbı onundur.
On altı senede yazdı bu kitâbı.
Bir hadîs-i şerîfi yazacağı zaman.
Önce gusül abdesti alırdı.
Kâbe’de iki rekât namaz kılardı.
İstihâre yapardı. Sahîh olduğuna tam kanaat ederse, ancak o zaman (Besmele) okuyarak yazardı o hadîsi kitâbına.