13/06/2025 Cuma Köşe yazarı A.D
"Biz, az kâr ile çok sevap kazanmayı severiz..."
Karaborsacılığın haram olması, Müslümanlara
zararlı olduğu içindir. Sanki çeşme suyunu saklayıp, herkesi susuz
bırakmaya benzer.
Esnaf, tüccar hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal olur. Dinimizde dürüst olarak ticaret yapmak övülmüştür...
Alışverişte,
ticarette Müslümanlara ziyan yapmak iki türlü olur. Birisi, herkese zararı
dokunmak olup, bu da iki kısımdır: Biri ihtikâr (karaborsacılık) diğeri
ise piyasaya kalp (sahte) para sürmektir…
"İhtikâr" demek,
insan ve hayvan gıda maddelerini piyasadan toplayıp, yığıp, pahalandığı zaman
satmaktır. Peygamber Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Bir
kimse gıda maddelerini alıp, pahalı olup da satmak için kırk gün saklarsa,
hepsini fakirlere parasız dağıtsa, günahını ödeyemez.)
Âlimlerden birisi, tüccar idi.
Vâsıt şehrinden, Basra'ya gıda gönderip satılmasını vekiline emretti. Basra'da
ucuz olduğu için, vekili bir hafta bekleyip, pahalı sattı ve âlime müjdeli bir
mektup yazdı. Cevabında buyurdu ki:
"Biz, az kâr ile çok
sevap kazanmayı daha çok severiz. Fazla kazanmak için, dinimizi feda
etmemeliydin. Çok büyük cinayet işlemişsin! Bunu affettirmek için sermayeyi ve
kârı hemen sadaka olarak dağıt!"
İhtikârın haram olması,
Müslümanlara zararlı olduğu içindir. Sanki çeşme suyunu saklayıp, herkesi
susuz bırakmaya benzer. Gıda maddelerini bu niyet ile satın almak günahtır.
İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki:
"Köylü, tarlasından aldığı
gıda maddelerini istediği zaman satabilir. Acele satması vacip değildir.
Fakat acele etmesi sevaptır. Pahalı olunca satmayı düşünmesi
çirkindir... İlâçlarda ve gıda maddesi olmayan ve herkese lâzım olmayan
şeylerde ihtikâr haram değildir. Ekmek ve benzerlerinde çok haram olup, et, yağ
gibilerde az haramdır." [İmâm-ı a’zam hazretleri, "ilâçların
saklanarak yüksek fiyatla satılmasını beklemek ihtikâr olmaz" buyurdu.
İlâçların çoğu böyle ise de, kininin sıtmaya, insülinin diyabete ve aşı ile
serumların, belli mikroplara karşı kullanılması, ekmeğin açlığa karşı
kullanılması gibi, muhakkak şifaya sebep olduğundan, bu gibi, tesiri kuvvetli
ilâçları saklayarak, ihtikâr [karaborsacılık] yapmak haram olur.]
İnsanlara yapılan zararın ikinci
kısmı, piyasaya "kalp para" sürmektir. Alan,
anlamazsa, zulmedilmiş olur. Anlarsa, o da başkasını, başkası da, bir diğerini,
zincirleme aldatırlar. Elden ele dolaştıkça, günahı, hep birinci kimseye de
yazılır. Bunun için, "Sahte bir lira vermek, yüz lira çalmaktan daha
fenadır) buyurmuşlardır.
İnsanlara zarar veren her iş,
zulüm olur. Zulüm ise haramdır. Her Müslüman, kendisine yapılmasını istemediği
bir şeyi, kâfirlere dahi yapmamalıdır. Hele sıkıntı
yaşandığı senelerde insanımız; esnafımız, tüccarımız harama düşmemek
için kılı kırk yarmalıdır…