13/06/2025 Cuma Köşe yazarı V.T
Evliyânın hiçbirine dil uzatmamalıdır!..
"Allahü teâlânın bir velîsini, kötü gözle bakarak
inciten kimse, dînin bir parçasını kötülemiş olur."
İlmüddîn Sehâvî hazretleri hadîs,
fıkıh ve tefsîr âlimlerindendir. 558 (m. 1163) senesinde Mısır’da Sehâ’da
doğdu. Devrinin büyük âlimlerinden ilim öğrenip icazet aldı. İlim tahsilini
tamamladıktan sonra Şam’a gitti. Orada Benî-Ümeyye Câmii’nde kırk seneden fazla
ders verdi. Pekçok kimse ondan ilim öğrendi. 643 (m. 1245)’de Şam’da vefât
etti. Vefâtı yaklaştığı sırada söylediği bir şiirin tercümesi şöyledir:
“Dediler ki, yarın âhıret
diyarına gideceğiz. Kervan, kurtuluş diyârında olanların menziline ulaşacak,
itaat eden kimse onlara kavuşmaktan sevinir. Dedim ki, benim günâhım var, çârem
de yok. Hangi yüzle onların arasına katılabilirim? Dediler ki, Allahü teâlâ
affeder. Hele de af uman kimseyi...”
Buyurdu ki: “Hadîs âlimlerinden
Muhammed bin Abdullah Hâkim Nişâbûrî’nin Müstedrek adlı kitabında
bildirdiği hâdîs-i şerîfte; (Deccâl zamanında bulunan müminlerin gıdası,
meleklerin gıdası gibi, tesbih ve takdis etmek olur. Allahü teâlâ, o zaman
tesbih ve takdis edenlerin açlığını giderir) buyuruldu. Bu da gösteriyor
ki, Allahü teâlâ, dilediği kullarına öyle hâl verir ki, yemeğe, içmeğe
ihtiyâçları kalmaz. Deccâl zamanında, bütün müminlere bu hâli ihsân edecektir.
Deccâlin fitnelerinden biri şudur ki, uğradığı şehirlere; 'Bana ibâdet ediniz,
bana uyunuz!' diyecek. Ona uyarlarsa, göğe emrederek yağmur yağacak, yere
emrederek ekin çıkacaktır. Ona uymazlarsa, emredip, hiç yağmur yağmayacak ve
yerden ot bitmeyecektir. Herkes aç kalacaktır. Hadîs-i şerîf, bu fitnenin
müminlere zarar vermeyeceğini bildiriyor. Müminler tesbîh okuyarak, açlık duymayacaklardır.
Tasavvufcular riyâzet yapıyor
diyerek, bunları peygamberlerden (aleyhisselâm), hattâ Eshâb-ı kirâmdan
(radıyallahü anhüm) daha üstün sanmamalı ve daha üstün tutmamalıdır. Evliyânın
hiçbirine de dil uzatmamalıdır. Evliyânın büyüklüğünü anlayamadığı için, kusuru
kendinde bilmelidir. Hadîs-i şerîfte; (Kendi ayıplarını, kusurlarını
düşünmekten, başkalarının ayıplarını araştırmayana müjdeler
olsun!) buyuruldu. Sehl bin Abdullah Tüsterî buyurdu ki: “Günahların en
kötüsü, Müslümana kötü gözle bakmaktır. İnsanların çoğu, bunu günahtan
saymazlar. Tövbesini hiç yapmazlar.”
"Bir kimse,
evliyânın hepsine hüsn-i zan edip, övse, yalnız bir velîyi, dînimize uygun bir
sebep göstermeden kötülese, o hüsn-i zanlarının hiç faydası olmaz.
Evliyânın hepsini tasdik etmeyen kimse, velî olamaz. Allahü teâlânın bir
velîsini, kötü gözle bakarak inciten kimse, dînin bir parçasını kötülemiş
olur."