14/06/2025 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Mushafları, yedi kırâat üzere okumak caizdir...
Hazreti Ebû Bekr’in topladığı mushafta, Kur’ân-ı kerîmi yedi çeşit
okumanın hepsi vardı.
Kâbisî hazretleri kırâat, tefsîr, hadîs, kelâm ve
Mâlikî fıkıh âlimidir. 324 (m. 936) yılında Tunus’ta Kayrevân’da doğan Kâbisî,
yine orada 403 (m. 1012) yılında vefât etti. İlim öğrenmek için Mısır ve
Mekke’ye gitti. Kayrevân’a döndüğünde zamanının hadîs, kırâat, tefsîr ve
fıkıhta en büyük âlimi idi. Çok kitap yazdı. Mâlikî fıkhında
“Mümhed”i meşhûrdur. Tefsîr ve kırâatte, “Münkızu min şebeh-it-te’vîl” ve “Risâlet-ül-mufassala”sı
pek kıymetlidir. Kendisine ulaşan hadîs-i şerîfleri, “Mülahhıs” adlı hadîs
kitabında topladı. Bu hadîs-i şerîflerden bir kısmı şöyledir:
Hazreti Aişe; “Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem), dabağlandıktan sonra (insan ve domuz derisi hariç), bütün ölülerin
derisinden istifâde edebileceğimizi bildirdi” buyurdu.
Hazreti Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh) buyurdu ki:
Resûlullahın zamanında, Hişâm bin Hakîm’in namaz kılarken, Furkan sûresini
Resûlullahın bana okuttuğuna uymayan birtakım harflerle okuduğunu işittim. Ona
saldırmamak için kendimi zor zaptettim. Namazını bitirince hemen yanına gidip
“Bu sûreyi sana kim okuttu?” diye sordum. Hişâm (radıyallahü anh), “Resûlullah
okuttu” dedi. “Bir yanılma olmasın. Çünkü bu sûreyi, Resûlullah bana senin
okuttuğundan başka bir şekilde okuttu” dedim...
Onu, elinden tutarak Resûlullahın huzûruna götürdüm.
“Yâ Resûlallah! Bunu, Furkân sûresini bana okuttuğunuzdan başka bir harfle
okurken işittim” dedim. Resûlullah bana “Hişâm’ı bırak” buyurdu. Ona
da “Yâ Hişâm oku!” buyurdu. O da namazda okuduğu gibi okudu. Bunun üzerine
Resûlullah “Bu sûre böyle inzal olundu” buyurdu. Bundan sonra bana da “Yâ Ömer
oku!” diye emretti. Ben de, Resûlullahın bana vaktiyle okuttuğu gibi okudum.
Bana da “Bu sûre böyle indirildi. Bu Kur’ân yedi harf üzerine
indirilmiştir. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz” buyurdu...
Yukarıdaki hadîs-i şerîfte harf;
lügat, kırâat demektir. Hazreti Ebû Bekr’in topladığı mushafta, yedi çeşit
okumanın hepsi vardı. Hazreti Osman halife iken, Eshâb-ı Kirâmı (radıyallahü
anhüm) topladı. Yeni yazılacak Mushafların, Resûlullahın son senesinde okuduğu
şekilde olmaları söz birliği ile kabûl edildi. Bu icmâ’ya uygun olarak yazılan
Kur’ân-ı kerîmler İslâm memleketlerine dağıtıldı. Kur’ân-ı kerîmi, bu dağıtılan
Mushaflara uygun şekilde okumak vâciptir. Diğer altı şekilde okumak da caizdir.