15/03/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.U
"Rabbime ne cevap veririm?"
Dâvud-i Tâî “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün sohbetinde;
"Kardeşlerim! Allahü teâlânın size verdiği nîmetlerden, muhtaç olanlara
verin, yoksa elinizden çıkar" buyurdu.
Ve ilâve etti:
Hadîs-i şerîfte;
“Allahü teâlâ bâzı kullarına çok nîmetler ihsân
etmiştir. Bu nîmetleri muhtaç olanlara vermezlerse, ellerinden alıp da
başkalarına verir” buyuruldu.
● ● ●
Dâvud-i Tâî hazretlerine, bir gün akrabâsından biri
gelip;
“Bana nasîhat ediniz" deyince, çok ağladı!
Sonra ona;
"Gece ve gündüz, bu yolculukta birer konak yeri
gibidir. Âhirete gideceğimiz muhakkak olduğuna göre oraya hazırlık
yapalım" dedi.
Gözyaşını sildi!
Ve titrek sesle;
"Ben bunları sana söylüyorum, fakat bilesin ki bu
nasîhate senden çok, benim ihtiyâcım var" buyurdu.
● ● ●
Hazret-i Dâvud “rahmetullahi aleyh” bir gün ilâç
içmişti.
Evdekiler bu zâta;
"İlâç içtin, biraz dışarı çık, yürü,
güneşlen" dediler.
Başını öne eğdi.
Ve sonra kaldırıp;
"Mahşer günü, Hak
teâlâ bana, ‘niçin lüzumsuz birkaç adım yürüdün?’ diye sorarsa, ne cevap
veririm?" buyurdu.