26/07/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
İman edip de salih amel işleyenler...
Salih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş temelini, bir kimse
hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur...
Bir arkadaşım geçenlerde şöyle sordu: "Salih
amel nedir? Bir komşum (Ancak bir mürşid-i kâmilin yaptıkları salih amel olur)
diyor. Bu doğru mu, o zaman herkes nasıl mürşid-i kâmil olacak?"
Salih amelin mürşidlikle alakası yoktur. İmam-ı
Rabbani Müceddid-i elf-i sani Şeyh Ahmed-i Faruki Serhendi hazretleri
buyuruyor ki:
Salih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş
temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur; çünkü
bunlar, salih işler olup, insanı günahlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan korur.
Nitekim Ankebut suresi, 45. âyetinde mealen;
(Kusursuz kılınan bir namaz, insanı kötü işleri
işlemekten korur) buyuruldu.
İslam’ın beş şartını yerine getirmek nasip olan kimse,
nimetlerin şükrünü yapmış olur. Şükrü yapınca, Cehennem azabından kurtulmuş
olur; çünkü Nisa suresi, 147. âyetinde mealen;
(İman edip şükrederseniz, azap etmem) buyuruldu.
Kur’ân-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İman edip salih ameller işleyenler için, mağfiret ve
bol rızık vardır.) [Hac 50]
(İman edip salih amel işleyenlere kesintisiz mükâfat
vardır.) [İnşikak 25]
(İman edip salih ameller işleyenlere cennetler
vardır.) [Tin 11]
(Allahü teâlâ, kâfirken tevbe ve iman edip salih amel
işleyenlerin seyyiatını hasenata [günahlarını
sevablara] çevirir.) [Furkan 70]
(İman edip salih amel işleyenler ve Rablerine güvenip huşu
ve tevazuyla itaat edenler cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.) [Hud
23]
(İman edip salih amel işleyenlerin [ibadetleri
yapıp haramlardan kaçanların] yeri Firdevs cennetleridir.) [Kehf
107]
(Asra yemin olsun ki, insanlar ziyandadır; ancak iman
edip salih amel işleyenler müstesnadır.) [Asr 1-3]
(İman edip salih amel işleyenler, cennet ehlidir ve
orada ebedî kalırlar. Biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey teklif
etmeyiz.) [Araf 42]
Bu âyet-i kerime, istisnasız herkesin iman edip salih
amel işleyebileceğini, salih amelin insanın gücünün üstünde bir şey olmadığını
bildiriyor. (Beydavi)
Mürşid-i kâmil, tasavvufta
olgunlaşmış, evliyalık mertebelerinin sonuna ulaşan ve başkalarını da bu yolda
yetiştirebilen rehber zatlara denir. Böyle bir zatın ibadetiyle sıradan bir
Müslümanın ibadeti aynı olmamakla beraber, salih ameli herkes işleyebilir; ama
herkes mürşid-i kâmil olamaz. Hatta her evliya da mürşid-i kâmil değildir.