Sıkıntılı zamanlarda okunacaklar

03/12/2022 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Sual: Bulaşıcı hastalık gibi sıkıntılı zamanlarda okunacak belli sureler var mıdır?

Cevap: Bu konuda İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben yazdıkları mektupta buyuruyor ki:

“O taraflarda, iki korkunç hadise başladığını, birinin tâûn yani vebâ hastalığı, ötekinin de kaht yani kıtlık, gıda maddelerinin azlığı olduğunu yazıyorsunuz. Allahü teâlâ, bizi ve sizi belalardan korusun. Hepimize afiyet versin!

Bu büyük sıkıntı arasında, gece gündüz ibadet etmekteyiz. Kalbimiz her an Allahü teâlâ iledir yazıyorsunuz. Bunu okuyunca, Allahü teâlâya hamd eyledik. Böyle zamanlarda dört Kul’u çok okuyunuz! Yani, Kul yâ eyyühel kâfirûn, Kul hüvallahü ve Kul e'ûzüleri okuyunuz! Cinnin ve insanların şerrinden korur!

Ölmemek için, vebâ hastalığı bulunan yerden kaçmak büyük günahtır. Muharebede, düşman karşısından kaçmak gibidir. Vebâ bulunan yerden kaçmayıp sabreden kimse, ölünce, şehitlerin sevabına kavuşur. Kabir sıkıntısı çekmez. Sabreden kimse, ölmezse, gaziler sevabına kavuşur.”

Sual: Ölen kimsenin kefeninin içine, dua ve benzeri şeyler yazılı olan kâğıtları koymanın dinen mahzuru olur mu?

Cevap: Bu konuda Mektûbât kitabında buyuruluyor ki:

“Erkeklerin kefeni, üç parça olması sünnettir. Sarık sarmak bidat olur. Ahd-nâme denilen sual meleklerine verilecek cevapları, dua ve istiğfar yazılı kâğıdı, kabre koymamalıdır. Mübarek yazıların, isimlerin, meyyitin pislikleri ile karışmasına sebep olur ve İslamiyetin dört delîlinden bir senet ile bildirilmemiştir. Mâverâ-ün-nehr  âlimleri, böyle bir şey yapmamıştır.

Meyyite kamis yerine, bir âlimin gömleğini giydirmek iyi olur. Şehitlerin kefenleri, elbiseleridir. Silah yarası alarak ölen şehitler yıkanmaz ve kefenlenmez. Muharebede yara almadan ölen ve sulhda, sârî, bulaşıcı hastalık ve afetlerle ölenler, şehit sevabı kazanırsa da, bunlar yıkanır ve kefenlenir.”

Sual: Vakıf olan bir cami veya bir bina, tahrip olmuş ise, bu binaların kalan parçaları başka vakıf cami ve bina için kullanılabilir mi?

Cevap: Vakıf olan cami, bina harab olunca, işe yaramayan parçaları satılıp, kendi tamirine, tamiri mümkün değilse, yakın bulunan bir vakıf binanın tamirine, onun ihtiyacına sarf edilir. Bunların dışında başka bir yere sarf edilemez.