“Eğer Ali yaratılmasaydı!.."

05/06/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Habîb-i Ekrem buyurdu ki:

“Kur’ân-ı azîm-üşşân, Alî iledir. Alî de, Kur’ân-ı azîm-üşşân iledir.”

İzâhı şöyledir ki:

Hazret-i Alî, Kur’ân-ı kerîmin hükmüyle hareket eder. Kur’ân-ı kerîm, onun yol göstericisidir.

● ● ●

Yine Resûl-i Ekrem;

“Kıyâmet günü Arş’ın sağında benim için kırmızı yâkuttan bir kürsî konur. Arş’ın solunda İbrâhim Halîlullah için yâkuttan bir kürsî konur. Bir kürsî de Alî için konur ki, beyaz incidendir. Siz, iki Halîl’in arasında olan Habîbi ne zannediyorsunuz?” buyurdu.

Resûl-i Ekrem yine;

“Eğer Ali yaratılmasaydı, dünyâda Fâtıma’ya münâsip kimse bulunamazdı” buyurdu.

● ● ●

Bir gün hazret-i Alî, Hazret-i Zübeyr ile gizlice konuşuyordu.

Resûl-i Ekrem onları gördü.

Ve hazret-i Alî'ye buyurdu ki:

“Sen Zübeyr'e sırrını dersin. Hâlbuki o, seninle harb edecek!”

Aradan yıllar geçti.

"Deve Vak’ası" oldu.

Hazret-i Alî, hadîs-i şerîfi hâtırladı.

Zübeyr de muhârebeden vazgeçti.

Ve dönüp geri gitti.

Biri de, onun ardından gitti.

Ve Onu katletti.

Kılıcını Hazret-i Alî’ye getirdi.

Hazret-i Alî ona kızdı ve;

“Zübeyr’in kâtiline, Cehennem ateşi müjdeler olsun!” buyurdu.