"Bunu kabul buyurun efendim!"

06/01/2023 Cuma Köşe yazarı A.U

Resûlullah Efendimiz Tebük harbi için eshâbından yardım isteyince, eshâbın zengin olanları, güçleri nisbetinde yardımda bulundular.

Hazret-i Sehl bunu işitti.

Üzülüp kederlendi!

Zîra kendisi fakîrdi.

Yardım edemeyecekti.

Hemen evine gitti.

Çocuklarının ihtiyaçları için ayırmış olduğu bir avuç “Hurma” vardı.

O hurmayı aldı.

Ve Resûlullahın huzûruna vardı.

O hurmayı uzatıp;

"Ey Allahın Resûlü! Evimizde bundan başka yiyecek bir şeyimiz yoktur. Bu hurma, benim ve kızımın yardımlarıdır. Lütfen kabul buyurunuz ve bize bereketle duâ ediniz" diye yalvardı.

Efendimiz ona baktı.

Ve sevinip duygulandı.

O bir avuç “Hurma”yı bizzat kendi mübârek elleriyle alıp, diğer bütün hediyelerin üstüne koydu.

Ve bereket için duâ etti.

Münâfıklar bunu gördüler.

Ve onu küçümsediler.

Hattâ daha ileri gidip;

"Allahü teâlânın, Sehl bin Hanîf'in bir avuç hurmasına ihtiyâcı yoktur" diyerek onu kınadılar.

Aşağıladılar.

Alay konusu yaptılar.

Aralarında gülüştüler.

Münâfıkların bu davranışı üzerine, Allahü teâlâ, meâlen;

“Sadaka husûsunda, gücünün yettiğinden başkasını bulamayan fakîrlerle eğlenenlere, pek acıklı azap vardır" âyet-i kerîmesini gönderdi...