'Berât' ne demektir ve Berât gecesinin önemi

06/03/2023 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Bilindiği gibi, bugün takvimlere göre, Şa’bân ayının14. günü ve 15. Gecesi. Bu gece mübârek “Berât Kandili”ni idrâk etmekle şerefleniyoruz.

Aslı “Berâet” olan ve Türkçe’ye “Berât” olarak giren bu kelimenin sözlük anlamı, “Borçtan, hastalıktan, suç ve cezâdan kurtulmak” ise de, dînî literatürde: “İlâhî afv ve rahmete nâil olmak, günâhlardan arınmak, temize çıkmak” manâsını ifâde etmektedir.

Bu gecenin önemi şuradan gelmektedir:

Kur’ân-ı kerîm, Levh-i mahfûza, bu gece indirilmiştir. Bilindiği üzere, Kur’ân-ı kerîmin, iki türlü inişi vardır:

Birincisi Levh-i mahfûza toptan inişi, diğeri de Peygamber Efendimize, peyderpey (sûre sûre, âyet âyet) inişi. Birincisi Berât gecesinde olmuş, ikincisi ise Kadir gecesinde başlamıştır.

Tefsîrlerde Kur’ân-ı kerîmin, Levh-i mahfûza bu gece indirildiği bildirilmektedir.

Bütün kâinâtın yaratıcısı ve sâhibi olan Yüce Allah, bu gece [Berât Gecesinde], ezelî ilminde mevcût olan sırların bir yıllık bölümünü, “Levh-i Mahfûz”a indirir ve yeni bir yıl için, Melekleri, yapacakları işler bakımından görevlendirir.

Cenâb-ı Hak, ezelde hiçbir şeyi yaratmadan önce her şeyi takdîr etmiş, dilemiştir. Her sene, bunlardan bir yıl içinde olacak doğumlar, vefâtlar, terfî’ler, tenziller, ameller, ömürler, ölüm sebepleri gibi her şeyi, Şa’bân ayının onbeşinci (Berât) gecesinde meleklere bildirir.

Bunlar, Kur’ân-ı kerîmde bildirilmektedir. Allahü teâlâ (meâlen) buyuruyor ki:

“Hâ Mîm, (Helâl ile harâmı ve sâir hükümleri apaçık bildiren bu) Kitâba (Kur’ân-ı Kerîme) yemîn ederim ki, gerçekten biz onu mübârek bir gecede indirdik. Muhakkak biz, (hak dîn İslâm’dan yüz çeviren) insanları uyaranlarız. (O, öyle bir gecedir ki, bu geceden gelecek senenin aynı gecesine kadar rızıklar, eceller ve benzeri) her hikmetli iş, katımızdan bir emir ile o zaman ayrılır. Hakîkat biz, Rabbinden bir rahmet (eseri) olarak (Peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki Allahü teâlâ (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi de) kemâliyle bilendir.” [Duhân Sûresi, 1-6]

Sevgili Peygamberimiz, hadis-i şerifte buyurdu ki:

“Şa’bânın 15. gecesini ibâdetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki:

‘Afv isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, âfiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim!Bu hâl, sabaha kadar devâm eder.” [İbn-i Mâce]