Allah'ın kıymet verdiği zamanlar...

07/03/2023 Salı Köşe yazarı R.A

Malûm olduğu üzere, bazı mekânlar emsâlinden daha mukaddes, bazı insanlar akrânından daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran daha kudsî, mukaddes ve mübârektir.

“Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli” demek olan “mübârek” sıfatıyla sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği on husûsî geceden biri de, Berât gecesidir. O gecenin gündüzü ise bugündür. [İslâmî leteratürde gece önce, gün sonra gelir. O bakımdan, bugün de aynı konudan bahsedeceğiz]

Bir hadîs-i şerîfte “Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allah, o günlerde duâ edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar, bu günlerde bol ihsâna nâil olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berât gecesi, Cum’a gecesi ve günleri” [Deylemî] buyurulmuştur.

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), Berât gecesinde çok ibâdet ve duâ edince, Hazret-i Âişe vâlidemiz, “Yâ Resûlallah, Allahü teâlâ seni günâh işlemekten muhâfaza buyurduğu hâlde, neden Berât gecesinde çok ibâdet ettin?” diye sordu.

Peygamber Efendimiz, ona cevâben buyurdu ki: “Ben, şükredici bir kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertîp olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.” [Gunyetü’t-tâlibîn]

Bize düşen iş de, böyle geceleri ve günleri, namâzla-niyâzla, duâyla, tevbe ve istiğfârla geçirip Cenâb-ı Hakk’ın yüce merhametine sığınmak, kendimizi ve sevdiklerimizi, râzı olduğu kulları zümresine ilhâk buyurmasını dilemektir.

Resûlullah Efendimize, Şa’bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman da buyurdu ki: “Şa’bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de, amelimin oruçlu iken, arz edilmesini isterim.” [Nesâî]

O hâlde, muhtelif hadîs-i şerîflerde bildirildiği üzere, Allahü teâlânın kıymet verdiği gece ve günlere ikrâm etmeli, saygı göstermeli, hürmet etmeli, yani büyük veya küçük hiçbir günâh işlememelidir. Allahü teâlâ, böyle davrananlara dünyâda ve âhırette ikrâm eder; kabir azâbı yapmaz, Cehennem’den âzâd eder, Cennet’ine sokar. İşte böyle gece ve günlerde çok ibâdet etmeli; Cenâb-ı Hak, ibâdetler içinde, bu gece ve günlerde yapılanları dahâ çok sever; o gece ve günlerde kılınan namâzları, Kadir gecesinde kılınan namâzlar gibi kabûl eder; o günlerde tutulan bir gün oruca, bir senelik nâfile oruç sevâbı verir; böyle yapanların günâhlarını afveder; duâlarını kabûl eder; çok tesbîh, tahmîd, tekbîr ve tehlîl okumalıdır.

Peygamber Efendimize de, çok çok salevât getirmelidir. Bolca sadaka da vermelidir.

Ayrıca, şu anda hem güzel ülkemizde, hem de bütün dünyâda elem ve ıstırâp çeken, milyonlarca Müslümân kardeşimizi de duâlarımızda unutmamalıyız; onlara hiç olmazsa duâlarımızla yardımcı olmalıyız.