Ayların sultânı ile şerefleneceğiz...

13/03/2023 Pazartesi Köşe yazarı R.A

23 Ocak-20 Şubat 2023 (1-29 Receb 1444) târihleri arasında, “Üç Aylar”ın 1.si olan Recebü’l-ferd ayı geldi, geçti. Bugün, 21 Şubat 2023 târihinde başlayan Şabânül-muazzam ayının 21. Günü. 23 Mart 2023-1 Ramazânül-mübârek 1444 Perşembe günü, ayların sultânı olan Ramazân-ı şerîf ayını idrâkle şerefleneceğiz inşâallah.

Bilindiği gibi, Âdem aleyhisselâmdan beri oruç tutulurdu. Daha önceki ümmetler de oruç tutarlardı. [Bu konuda, bir âyet-i kerîme var.]

Meselâ, Dâvûd aleyhisselâm, bir gün oruç tutar, bir gün yerdi. Bir sene böyle devâm ederdi. Peygamber Efendimiz, bunun en fazîletli nâfile oruç olduğunu haber vermiştir.

Oruç tutmak bize, yâni ümmet-i Muhammed’e hicretten yâni Peygamber Efendimizin Mekke'den Medine'ye hicretinden onsekiz ay sonra, Şa’bân ayının onuncu günü, Bedir gazâsından da bir ay önce farz oldu. [Oruç ve zekâtın farz olmaları; sadaka-i fıtır, kurbân ve bayram namazlarının vâcib kılınmaları; kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mescid-i Harâm’a tahvîli, hep hicrî 2. senede olmuştur.]

“Ramazân”, “yanmak” demektir. Çünkü, bu ayda oruç tutan ve tevbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur.

İslâmın beş şartından [kelime-i şehâdet, namaz ve zekâttan sonra] dördüncüsü, mübârek Ramazân ayında, her gün oruç tutmaktır.

Resûlullah (aleyhisselâm) Efendimiz, “Ramazân ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytânlar bağlanır” buyurdu.

Peygamber Efendimiz, Şa’bân ayının son günü îrâd buyurduğu bir hutbesinde şöyle buyurmuştur:

“Ey Müslümânlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece ki, bu Kadir gecesidir, bin aydan hayırlıdır, daha faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir.

Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmak gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak ise, başka bir ayda yetmiş farz yapmak gibidir.

Bu ay, sabır ayıdır; sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır.

Bu ayda, mü'minlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftâr verirse, günâhları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevâbı kadar, ona sevap verilir.”

Resûlullahın bu hutbesini dinleyen Eshâb-ı kirâm, dediler ki:

“Yâ Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr edecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz. Bu büyük sevaptan biz, mahrûm mu kalacağız?”

Resûl (aleyhisselâm), Eshâbına şöyle cevap verdi:

“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların [meselâ işçinin, me'mûrun, askerin ve talebenin] vazîfelerini hafîfletenleri [patronları, âmirleri, kumandânları ve müdürleri] Allahü teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.”