"Ey Yûnus! Yarın bana kavuşacaksın"

16/03/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Yûnus Mürebbî hazretleri, gençliğinde Kastamonu'nun fethine katılmıştı.

O vakit çok gençti.

Ama gâyet dinçti.

Muhâsara uzun sürdü.

Kaleyi almak şöyle dursun, surlara tırmanmak bile mümkün olmadı.

Genç Yûnus buna üzüldü.

Kumandanın huzuruna çıktı.

Önce selâm verdi.

Sonra, bir asker gibi;

"Kumandanım! İzin verirseniz, yapılacak ilk cenkte ben (bayraktar) olmak istiyorum" dedi.

Gerçi yaşı küçük idi.

Ama yine de ümitliydi.

Kumandan ona şöyle bir bakıp;

"Sen henüz küçüksün" dedi.

Bu cevâba üzülen Yûnus;

"Ama beyim, dün gece rüyâmda Sevgili Peygamberimizi gördüm" dedi.

"Nasıl gördün evlâdım?"

"Efendimiz bana; (Ey Yûnus! Sen yarın bana kavuşacaksın, fakat elinde bayrakla gel) buyurdu."

Kumandan istediği izni verdi.

Genç Yûnus, sancağı kaptı.

Beline bir urgan sardı.

Ucunu, kale burçlarına fırlattı.

Dökülen kızgın yağlara aldırmadı.

Sancağı burçlara dikti.

Sonra kale kapısını açtı.

Açılan kapıdan içeri giren askerlerimiz, kaleyi fethettiler.