04/05/2025 Pazar Köşe yazarı S.K

Zelzeleden, yangından, hastalıklardan, bela ve musibetlerden korunmak için hem maddî hem de manevî sebeplere yapışmalıdır...

İnsan, tehlikeli ve zarar verecek şeylerden uzak durmaya çalışmalıdır. Zelzeleden, yangından, hastalıklardan, bela ve musibetlerden korunmak için hem maddî hem de manevî sebeplere yapışmalıdır. Hastalıkların tedavisinde doktora gitmek, ilaç kullanmak; zelzele ve yangından korunmak için uzmanların tavsiyelerine uymak, önleyici tedbirler almak, maddî sebepler arasında yer alır. Bunun yanında, kazâ, belâ ve âfetlerden korunmak için dua ve sadaka gibi manevî sebepler de vardır. Büyük âlim ve veli İmam-ı Rabbânî hazretleri, Mektubatının ikinci cilt 69. mektubunda buyuruyor ki:

"Şunu da söyleyeyim ki, korkulu yerlerde, düşman karşısında ve emin olmak için Li îlâfi sûresini okumalıdır. Tecrübe edilmiştir. Her gün ve her gece, hiç olmazsa on birer defa okumalıdır. Hadis-i şerifte ise şöyle buyurulmuştur:

(Bir yere gelen kimse 'Euzü bikelimâtillâhi-ttâmmâti min şerri mâ halaka' okursa, o yerden kalkıncaya kadar ona hiçbir şey zarar vermez.)”
Yine İmâm-ı Rabbânî “rahmetullahi aleyh”, talebeleri ile, uzak bir yere gidiyordu. Gece, bir hânda kaldılar. (Bu gece, bu hânda bir belâ meydana gelecek.  "Bismillâhillezî lâ-yedurru ma’ asmihî şey’ün fil-erdı velâ fissemâi ve hüves-semî’ul’alîm" duasını okuyunuz) buyurdu. Gece büyük yangın oldu. Bir odada eşyâlar yandı. Bu odaya haber verilmemişti. Duâyı okuyanlara bir şey olmadı... Dertlerden, belâlardan, fitne ve hastalıklardan korunmak için, sabâh ve akşam, İmâm-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiğini hatırlayarak, bu duayı üç defa okumalıdır.

İslâm âlimlerinden Muhammed Osman Müceddidî hazretleri şöyle buyurmaktadır:

"Şifa için tövbe ediniz ve istiğfar duasını çok okuyunuz. Yani 'Estagfirullâhel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh' deyiniz!"

Hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmuştur: (İstiğfara devam edeni Allahü teâlâ dertlerden kurtarır.)

Sadaka vermek de insanın kazâlardan ve belâlardan korunmasına vesile olur. Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: (Sadaka yetmiş çeşit belayı önler.) [Hatib]

İslâm âlimlerinden bir zat şöyle anlatır: "Sadaka var ya sadaka? Belâyı önler. Bir gün mübarek bir zat, aile fertleriyle gezmeye gider. Bir müddet gittikten sonra bir duvarın dibine otururlar. Yiyeceklerini yere serip tam yemek üzereyken bir ihtiyarı görürler. O mübarek zat, torununa 'Evladım! Bu tabağı şu ihtiyara götür' der. Torun kalkar, yiyecekleri götürürken duvarın üstünden büyük bir taş tam torunun kalktığı yere düşer. Eğer torun ihtiyara yemek götürmek için gitmeseydi, taş başına düşecekti."

Yine bu mübarek zat şöyle buyurmuştur:

"Kardeşim, bu dünyada en kıymetli olan, Allahü teâlânın en razı olduğu sadaka; bir Müslümana bir Ehl-i sünnet kitabı vermektir.”