05/09/2025 Cuma Köşe yazarı A.U
“Niçin gelmedin evlâdım?"
Bedîüddîn-i Sehârenpurî hazretleri, gençliğinde İmâm-ı Rabbânî
hazretlerinin sohbetine katılır; ama sohbetten çıkınca âşık olduğu bir
kıza giderdi hemen.
Bir gün yine gelmişti.
İmâm-ı Rabbânî, ona şefkatle bakıp “Evlâdım
niçin namaz kılmıyorsun, niçin günahtan sakınmıyorsun?” buyurdu.
Bedîüddîn cevâben;
“Ben böyle sözleri çok dinledim. Bana nasîhat tesir
etmiyor. Eğer husûsî bir teveccüh buyurursanız belki o zaman düzelebilirim”
dedi.
Büyük velî buyurdu ki:
“Öyleyse yarın bu niyetle gel.”
Bedîüddîn “Peki efendim” deyip ayrıldı...
Ertesi sabah tam sohbete gidecektı ki, sevdiği
kız misâfirliğe geldi onlara.
O gelince iş değişti. O kızdan ayrılıp gidemedi
sohbete.
Üç gün sona gitti!
Büyük İmâm sordu:
“Niçin gelmedin Bedîüddîn? Üç gün önce ne
sözleşmiştik?”
Büktü boynunu.
Büyük imam;
“Ama mâdem geldin, abdest al, iki rekât namaz kıl ve
gel” buyurdu.
Buyurdukları gibi yaptı...
Geldi İmâmın huzûruna.
Büyük velî, onu husûsî odasına alıp bir teveccüh etti.
O anda işi bitti.
Bu tesirle bayılıp düştü! Kaldırıp
evine götürdüler. Bir gün sonra kendine geldiğinde yokladı kalbini. O kızın
sevgisi kalmamıştı.