06/01/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.D

İsmail aleyhisselam

Hazret-i İsmail, babası hazret-i İbrahim’in vefatından sonra, Mekke’ye yerleşmiş olan Cürhüm kabîlesine peygamber olarak gönderildi.

Hazret-i İsmail, Arabistan’da Cürhüm kabîlesine gönderilen bir peygamberdir. İbrahim aleyhisselamın oğlu ve Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) dedelerindendir...
Hazret-i İbrahim, Nemrud’un ateşinden kurtulduktan sonra, Bâbil’den ayrılıp, Mısır’a gittiğinde hanımı Sâre’ye Firavun musallat olmuştu. Fakat, Sâre’ye yaklaşmak istediğinde, ellerinin tutulup, nefesi kesilerek sara hastalığına benzer bir hâle düştü. Bunun üzerine Firavun korkarak İbrahim aleyhisselam ve Sâre’yi bıraktı ve Hacer adlı bir câriyeyi de hediye etti... İbrahim aleyhisselam, Firavun’un câriye olarak verdiği Hacer’i de alarak, Filistin’e döndü. Oradan Şam taraflarına gitti. Buradayken Sâre Hatunun isteği üzerine hazret-i Hacer’le evlendi. Bu evlilikten hazret-i İsmail doğdu...
Allah’ın emri ile Hacer’i, oğlu ile birlikte Kudüs’ten Hicaz’a götürdü ve bugünkü Mekke şehrinin bulunduğu yere bırakıp döndü... Bu ıssız ve çorak vâdide iki yaşındaki İsmail ile yalnız kalan hazret-i Hacer, bu işin Allah’ın emri ile olduğunu anlayıp tevekkülle sabretti ancak; yiyecekleri ve suları bitince hazret-i İsmail ağlamaya başladı... Hazret-i Hacer su bulmak ümidi ile Safâ Tepesine çıktı. Uçsuz bucaksız çölden ve ağaçsız çıplak tepelerden başka bir şey göremedi. Bu sırada İsmail’in (aleyhisselam) ayağını vurduğu (veya Cebrâil aleyhisselamın vurduğu) yerden su fışkırıp akmaya başladı. İşte bu zemzem suyu idi...

O günlerde Mekke’nin yakınında konaklayan Cürhüm kabîlesi zemzem suyunu görünce oraya yerleştiler ve böylece Mekke şehri kuruldu...

Hazret-i İsmail konuşmaya başlayınca hazret-i İbrahim gördüğü rüyâ üzerine onu kurbân etmeye karar verdi... Bir bahâneyle annesinden izin alarak İsmail'i kurban etmek için götürdü... Hazret-i İbrahim, bugün Minâ denilen yere gelince, oğluna rüyâsını ve Allah’ın emrinin kendisini kurbân etmek olduğunu açıkladı. Hazret-i İsmail’i tevekkülle hazırladı. Yere yatırıp bıçağı boynuna çaldı ise de bıçak kesmedi. Taşa vurdu, taşı kesti. Nihâyet Cebrâil aleyhisselam Cennetten bir koç getirdi. Hazret-i İbrahim koçu kurban etti...
Hazret-i İsmail büyüyünce Cürhüm Kabîlesinden bir kızla evlendi... Allahü teâlâ Kâbe’nin yapılmasını emredince baba oğul Kâbe’nin eski temelini bulup yeniden inşâ ettiler.
Hazret-i İsmail, babası hazret-i İbrahim’in vefatından sonra, Yemen’den gelip Mekke’ye yerleşmiş olan Cürhüm kabîlesine peygamber olarak gönderildi. Kendisine başka kitap ve din verilmeyip, babası İbrahim aleyhisselamın dînini insanlara tebliğ etti. İnsanları elli yıl îmâna dâvet etti, ancak pek az kimse îmânla şereflendi...

Hazret-i İsmail’in 12 oğlu ve pekçok torunu oldu. Mekke’de 133 veya 137 yaşlarındayken vefat etti. Mescid-i Haramda Kâbe-i muazzamanın kuzey duvarı önünde bulunan ve annesi Hazret-i Hacer’in de kabrinin bulunduğu Hatim denilen yere defnedildi...

 

16/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Birşeye muhtaç olan, kimseden istemeyip Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar...

Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir."
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Âmir bin Abdullah hazretleri bir cenâze görseydi kendinden geçer ve âhiretteki hâlini düşünürdü. Şöyle ki; “Ölüm meleği rûhumu güç mü alır, kolay mı? 
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Konu ile alakalı olarak İmam-ı Muhammed Gazâlî hazretleri Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:“Müslüman olan bir kimseye, ilk önce Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah kelimesinin manasını bilmek ve inanmak farzdır...
 
Devamını okuyun...

15/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

Her Müslüman, çocuklarına Amentü’yü ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir! Kâfzâde Fâizî Efendi Osmanlı âlimlerinden ve şâirlerindendir. 998 (m. 1589)’de İstanbul’da doğdu...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Âmir bin Abdullah hazretleri, Tâbiîn-i kirâmdan bir büyük velîdir.
Bir gün bir kimse onu görüp istifâde etmeye gelmişti kendisinden.
Baktı ki, namaz kılıyor...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda, İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan Seyyid Abdülhakim Arvâsî hazretleri buyuruyor ki:“Resûlullah efendimizin üç türlü vazifesi vardı:Birincisi; iman edilecek bilgileri ve fıkıh hükümlerini bütün insanlara tebliğ etmek, bildirmek idi. Fıkıh hükümleri, yapılması emir veya yasak edilen işlerdir...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Aklımızın ermediği şeyler çoktur. Bunu yüce Rabbimiz bildiği için en büyük nimet olarak bizlere peygamberleri gönderdi...
 
Devamını okuyun...

14/02/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

"Nazardan korunmak için âyât-i hırz denilen âyetleri okumalı ve üzerinde taşımalıdır."Muhyiddîn Kâfiyecî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Âmir bin Abdullah hazretleri, Tâbiîn-i kirâmdan bir büyük velî olup, 124 (m. 741) târihinde vefât etmiştir.
Âhiret derdiyle dertlenmişti.
Ölüm ve sonrasını düşünür,
Resûlullah’ın aşkıyla yanardı...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Hulefâ-i Râşidîn denilen dört halîfenin isimlerini okumak, cuma ve bayram hutbesinin şartı değil ise de, (Ehl-i sünnet vel-cemâat) itikadında olmanın  bir şiârıdır...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Farz ve vacib olan bir namazı bile bile kazaya bırakabilmek için, iki özür vardır:Biri, düşman karşısında olmaktır. İkincisi, seferde yani üç günlük yol gitmeye niyeti olmasa bile, yolda bulunan kimsenin hırsızdan, yırtıcı hayvandan, selden, fırtınadan korkmasıdır...
 
Devamını okuyun...

13/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

"Hazret-i Âdem’den itibâren, kendisine kadar bütün dedeleri ölüp gitmiş olan kimse de bir gün ölecektir.”Ahmed Kâdir-billâh hazretleri Yirmibeşinci Abbasî Halifesi olup, kelâm, hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi idi...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi Süleymân bin Mihrân hazretleri, şöyle anlatıyor: Azrâil aleyhisselâm, “insan” sûretine girerek Süleymân aleyhisselâma uğrayıp, oradaki bir adama dikkatle baktı...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda El fıkh-u alel mezâhibde deniyor ki:
“Şafii, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde, sefer mesafesi, iki merhale, konaktır. Bu da, onaltı fersahtır. Bu da 48 mildir. Çünkü bir fersah, üç mildir...
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı R.A

"El ile, güç kullanarak emr-i ma'rûf ve nehy-i münker yapmak, yani günâh işleyene mâni olmak; hükûmetin vazîfesidir..."
 
Devamını okuyun...

12/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

"Ey nefsinin arzularını rızam için terk edip, gençliğini beğendiğim işlerde harcayan genç!" Zeynüddîn Sübkî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimidir...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi Süleymân bin Mihrân hazretleri, 148 (m. 765)’de vefât etti.
Bu zât bir gün bir gence;
“Güzel ahlâkın en güzeli nedir, bilir misin?” diye sordu...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki: “Âlimlerin hepsi, üç günlük yolu, fersah dedikleri, bir saatte gidilen yolun uzunluğu ile bildirdiler. Bir kısmı, üç günlük yol yirmi bir fersahtır dedi. Bir kısmı da, onsekiz, bir kısmı ise, onbeş fersahtır dedi. Fetva, ikinci söze göre, verilmiştir.”
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

"Ma'rûf"; İslâmiyetin kabul ettiği, beğendiği, emrettiği, uygun gördüğü iyiliklerdir. Emr-i marûf yapan olmazsa, ilim yok olur; cehâlet ve sapıklık yayılır; fitne her tarafı kaplar...
 
Devamını okuyun...

11/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Gaflet, kalbin ölmesi demektir. Kalbin gafletten uzak olması, huzûr ve agâh olmasıyladır. Kâdı Muhammed Zâhid hazretleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velîlerin ondokuzuncusudur...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den hadîs ve fıkıh âlimi olan Süleymân bin Mihrân hazretleri, 148 (m. 765) de vefât etti.Bu zât, uykudan uyandığında su bulup abdest alması gecikecekse, teyemmüm ederdi...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Bu konuda İmâm-ı Gazâlî hazretleri, bir talebesine hitaben şöyle buyurmaktadır? “Nasihat vermek kolaydır, nasihat kabul etmek güçtür. Çünkü, nefislerine uyanlara, dünya zevklerinin peşinde koşanlara, nasihat acı gelir, haramlar ise tatlı gelir...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Mucizeleri bizzat görmek veya güvenilir kimselerden duymak, bazısının iman etmesine, bazısının yakininin, imanının ve itikadının kuvvetlenmesine sebep olur...
 
Devamını okuyun...

10/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

"Sana gelen bir musibete sabırsızlık göstermen, gelen o musibetten daha ağırdır!" Nasr bin Abdürrezzâk hazretleri Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunudur...
 
Devamını okuyun...

09/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

"Edepli ol! Edep insanın başında görünmez bir taçtır... Edepten mahrum bırakılan kimse, bütün hayırlardan mahrum bırakılmış olur..."

 
Devamını okuyun...

09/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den bir büyük âlim olan Rebî bin Heysem hazretleri, 68 (m. 687) senesinde vefât etmiştir. Bâzen içinden; "Ey Rebî! Dağlar ve yeryüzü, müthiş bir sarsıntıyla sarsılıp parça parça dağılarak kıyâmet koptuğu zaman senin hâlin nice olur?" derdi...

 
Devamını okuyun...

09/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Hadîs-i şerifte; (Soğan, sarımsak yiyen, mescidimize gelmesin!) buyuruldu. Çünkü, melekler pis kokudan incinir. Pırasa gibi pis kokulu şeyleri yiyenler ve cüzzam, baras hastaları, yarası kokanlar, üzeri balık, et kokanlar da böyledir...

 
Devamını okuyun...

09/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Allahü teâlâ, sevgili Peygamber efendimizi her bakımdan en güzel yaratmıştır. İbn-i Şühbe hazretleri fıkıh âlimidir. 798 (m. 1395)’de Şam’da doğdu. 874 (m. 1470)’da orada vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki..
 
Devamını okuyun...

08/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

İbadetlerin, nimetlerin dışı bize acı gelirse de, içleri tatlıdır. Dışına değil, içine bakmalı. "Sabır acıysa da, meyvesi tatlıdır" buyuruluyor... 
 
Devamını okuyun...

08/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den bir büyük âlim olan Rebî bin Heysem hazretleri, 68 (m. 687) senesinde vefat etmiştir.Bir gün bir kişi, kendisine kötü söz söylemişti...
 
Devamını okuyun...

08/02/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Ahireti kazanmak için, dünyayı yani haramları, mekruhları terk etmek lazımdır. Dünyayı terk etmek, iki türlüdür: Birincisi, bütün haram olan şeylerle beraber, mubahları da yani günah olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zaruri olan miktarını kullanmaktır...
 
Devamını okuyun...

08/02/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

“Eğer siz O’na (Resûlüme) yardım etmezseniz, Allahü teâlâ vaktiyle O’na yardım ettiği gibi yine eder..." Kâdı Iyâd hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh, tefsîr, hadîs âlimlerinin büyüklerindendir...
 
Devamını okuyun...

07/02/2019 Perşembe Köşe yazarı A.U

Tâbiîn’den bir büyük âlim olan Rebî bin Heysem hazretleri, 68 (m. 687) senesinde vefât etmiştir.Bu zât dışarıda yürürken, haram görmemek için etrafına bakmaz, dâima “başı önünde” yürürdü...
 
Devamını okuyun...

07/02/2019 Perşembe Köşe yazarı O.Ü

Malı kıymetinden aşağı fiyatla satarak veya kiraya vererek ve kıymetinden yukarı fiyatla satın alarak veya kiralayarak aldanmak israf olur. Aldanarak alışverişe zaruri ihtiyaç olursa veya yardım, sadaka gibi niyet ile böyle yaparsa israf olmaz...
 
Devamını okuyun...

07/02/2019 Perşembe Köşe yazarı S.A

Üzerimizde, annemizin, babamızın, hocalarımızın hakkı var, komşu hakkı var, evlatlarımızın hakkı var, hatta hayvanların bile hakkı vardır...
 
Devamını okuyun...

07/02/2019 Perşembe Köşe yazarı V.T

İhtiyâcından çok kelâm ilmini öğrenmek, görüş ortaya atmak ve münâzara etmek yasak edilmiştir.Hasen bin Mensûr Fergânî hazretleri Hanefî mezhebi âlimlerindendir.“Kâdı Hân” ismi ile meşhûr oldu...
 
Devamını okuyun...

06/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâm’dan Muttarif bin Abdullah hazretleri, 95 (m. 713) yılında Basra’da vefat etmiştir.Bu zât bir gün Efendimizin hadîs-i şerîflerini naklederek bir şey anlatıyordu.Cemaatten biri...
 
Devamını okuyun...

06/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

Zeyneb binti Cahş şöyle dua eder: "Yâ Rabbî! Senin Resûlün beni istiyor. Eğer Onun zevceliği ile şereflenmemi takdir buyurdun ise, beni Ona sen ver!"
 
Devamını okuyun...

06/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü

Resûlullah efendimiz, bir hadîs-i şeriflerinde;
(Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işlerinize çalışınız!) buyuruyor. İmâm-ı Münâvînin bildirdiği hadîs-i şerifte; (Elhikmetü dâlletül-mü'min) buyuruluyor...
 
Devamını okuyun...

06/02/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

İnsanın dışındaki mahluklar o kadar çoktur ki, Allahtan başka kimse bilmez.Kâdî el Eşref hazretleri fıkıh, tefsîr ve hadîs âlimidir...
 
Devamını okuyun...

05/02/2019 Salı Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Muttarif bin Abdullah hazretleri, 95 (m. 713) yılında Basra’da vefât etmiştir.Allah dostu bir velî idi.Bu zât sohbetlerinde...
 
Devamını okuyun...

05/02/2019 Salı Köşe yazarı O.Ü

Eshâb-ı kiramdan Abdullah ibni Ömer hazretleri şöyle naklediyor:
“Bir kimse, Resûlullah efendimize gelerek; hizmetçimi kaç kere affedeyim diye sordu. Resûlullah efendimiz cevap vermedi...
 
Devamını okuyun...

05/02/2019 Salı Köşe yazarı R.A

Âyet-i kerîmede, mealen buyuruldu ki: "Kötülükleri [günâhları, küfürleri] kendilerini çepeçevre kuşatanlar Cehennemliktir, orada ebedî kalırlar." [Bakara, 81]
 
Devamını okuyun...

05/02/2019 Salı Köşe yazarı V.T

Hilm sâhibi olmak, kızmamak, yumuşak davranmak, az kimselerde bulunan çok yüksek bir haslettir. Ebü’l-Feth Harrânî hazretleri Hanbelî mezhebindeki hadîs ve fıkıh âlimlerindendir...
 
Devamını okuyun...

04/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâm’dan Muttarif bin Abdullah hazretleri, 95 (m. 713) yılında Basra’da vefat etmiştir. Biri bu zâtı yalancılıkla suçladı...
 
Devamını okuyun...

04/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

"Bu büyükleri seven, onlarla beraber olur. Onlarla beraber olan, şakî olmaktan korunmuş olur."
 
Devamını okuyun...

04/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Cennet ve Cehennemin var olmaları, varlıkta durmaları, kendiliklerinden olmadığı gibi, ebedî/sonsuz olmaları da, kendi kendilerine değildir...
 
Devamını okuyun...

04/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Mucize" peygamber olduğunu söyleyen kimsenin, doğru söylediğini bildiren şeydir.İmâdüddîn bin Kâdı Ebî Hâzim hazretleri hadîs, usûl ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir...

 
Devamını okuyun...

03/02/2019 Pazar Köşe yazarı A.U

Tâbiîn-i kirâmdan Muttarif bin Abdullah hazretleri, 95 (m. 713) yılında Basra’da vefât etmiştir. Bu zâtın oğlu vefât etmişti...
 
Devamını okuyun...

03/02/2019 Pazar Köşe yazarı O.Ü

Peygamber efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde;
(Geçmiş ümmetlerden iki kötülük sizlere bulaştı: Haset ve kazımak. Bu sözümle onların başlarını kazıdıklarını anlatmak istemiyorum...
 
Devamını okuyun...

03/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

Evliyanın keramet göstermesi lazım değildir. Onlar keramet göstermek istemezler, kerametlerini gizlerler. Allahü tealâdan keramet istemekten hayâ ederler, utanırlar...
 
Devamını okuyun...

03/02/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

Sünnete, yâni islâmiyete sarılmayan, bid'atten sakınmayan kimsenin kalbine ilhâm gelmez.Takıyyüddîn İbrâhim Sarîfînî hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerindendir...
 
Devamını okuyun...

02/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Hazreti Cebrail'in getirdiği ipek üzerinde şöyle yazıyordu: "Kıyamet günü günahkâr mümin kadınlara Fâtıma kulumu şefaatçi tayin ettim. Bu hüccet elinde bâki kalsın."
 
Devamını okuyun...

02/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Mesruk bin el Celâ hazretleri, tâbiînden olup, meşhûr fıkıh ve hadîs âlimidir.
Bu zât şöyle anlatır: Bir “Allah dostu” vardı ki, kıymetini bilmiyordu insanlar...
 
Devamını okuyun...

02/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü

Ucb, yaptığı ibadetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmektir. Yaptığı ibadetlerin, iyiliklerin kıymetini bilerek, bunların elden gitmesini düşünerek korkmak, üzülmek ucb olmaz...
 
Devamını okuyun...

02/02/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T

İbâdette olan bid'atte, dînin sahibinin, sarîh veya işaret ile, izni varsa, bunlara "Bid'at-i hasene" denir. Ebû İshâk el-Irâkî hazretleri Mısır’da yetişen Şafiî fıkıh âlimlerindendir...
 
Devamını okuyun...

01/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.D

"Yâ Rabbî, dua ve yakarışlarımızda sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatalarda bulunmuş isek, o kelimeleri sen ıslâh et ve duamızı kabul buyur."
 
Devamını okuyun...

01/02/2019 Cuma Köşe yazarı A.U

Mesruk bin el Celâ hazretleri, tâbiînden meşhûr fıkıh ve hadîs âlimidir.
O şöyle anlatıyor: Büyüklerden biri, gençliğinde anne babasına; "Beni Allahü teâlâya hibe edin...
 
Devamını okuyun...

01/02/2019 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Tevazunun aşırı miktarına tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak denir. Tezellül haramdır. Başka haramlarda olduğu gibi, bu da zaruret ile caiz olur. Dinini, canını, malını, ırzını korumak, zalimden kurtulmak, zarurettir...
 
Devamını okuyun...