07/09/2025 Pazar Köşe yazarı S.K
Öfkeye hâkim olmak...
Öfkelenince bazen öyle tehlikeli sözler söylenir ve davranışlar yapılır ki,
sağlığa, cana, dine, imana ve nikâha da zarar verir.
Bir kimse, Resûlullaha (sallallahü teâlâ aleyhi ve
sellem) "İşlerin en iyisi hangisidir" dedi. (Güzel huylu
olmaktır) buyurdu. Kalkıp, biraz sonra, sağ tarafına gelip, yine sordu.
Yine, (İyi huylu olmaktır) buyurdu. Gidip, sonra sol tarafına gelip,
"Allah’ın en sevdiği iş nedir?" dedi. Yine, (İyi huylu
olmaktır) buyurdu. Sonra, arkadan gelip, "En iyi, en kıymetli iş
nedir?" dedi. Peygamber Efendimiz, ona karşı dönüp, (İyi huylu
olmak ne demektir anlayamadın mı? Elinden geldiği kadar kimseye kızmamaya
çalış!) buyurdu.
Bir kimse Resûlullahtan nasihat istediğinde, (Kızma,
sinirlenme!) buyurdu. Birkaç kere sorduğunda, hepsinde de (Kızma,
sinirlenme!) buyurdu.
Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kuvvetli olmak, başkasını yenmek demek değildir.
Kuvvetli olmak, kahraman olmak, kendi öfkesini yenmek demektir.) [Buhârî
ve Müslim]
Öfkelenmek, insanın aklını örter ve şuurunu
zayıflatır. Öfke anında insanın doğru düşünmesi ve normal davranışlarda
bulunması zorlaşır. Öfkelenen kimse, dikkatli, şefkatli
ve merhametli davranamaz. Ailede, iş yerinde,
komşuluk münasebetlerinde, kısaca başkalarıyla beraber olduğumuz her yerde
büyük sıkıntılara, kalp kırmaya ve gönül yıkmaya sebep olur. Öfkelenilen yerde
huzur kalmaz. Gönüller daralır. Sıkıntılı ve stresli bir hava meydana gelir.
Birkaç saniyelik öfke, insanları cinayete kadar götürebilir.
Öfkelenince bazen öyle tehlikeli sözler söylenir ve
davranışlar yapılır ki, sağlığa, cana, dine, imana ve nikâha da zarar verir. Bu
hâlde iken nefis ve şeytan insanı istediği gibi yönetir, çok tehlikeli işler
yaptırır.
Öfkelenince, eûzü besmele ve iki kul
eûzüyü okumalı. Kızınca, (Allahümmagfir li-zenbî ve ezhib
gayza kalbî ve ecirnî mineşşeytân) okumak, hadis-i şerifte
bildirildi. Manası, (Ya Rabbi, günahımı affeyle. Beni, kalbimdeki
öfkeden ve şeytanın vesvesesinden kurtar) demektir. Yine öfkelenince abdest
almalı, ayakta ise oturmalı, geçmezse, yatmalıdır. Oturunca öfke azalır.
Yatınca daha azalır.
Bütün bunlara rağmen öfkesine hâkim olamayan kimse,
bulunduğu yerden kalkıp gitmeli. Münakaşadan ve tartışmadan her zaman
sakınmalıdır. Bilhassa öfke sırasından daha çok sakınmalıdır. Öfkeli iken
münakaşa, tartışma ve cevaplaşmak yangına benzin dökmek gibidir.
Öfkesi hâlâ geçmezse ve aklına tehlikeli düşünceler
gelirse, samimiyetine, ilmine, tecrübesine, din gayretine ve ihlasına güvendiği
birisi ile istişare etmeli. Böyle bir kimse onu sakinleştirir ve şeytanın ve
nefsin zararlı vesvese ve teşviklerine karşı ona yardımcı olur. Öfke sırasında
ölümü hatırlamak da öfkeyi yatıştırır. İnsan öfkelendiğinde öfkenin zararından
korunmak için hangi tedbirlere başvurması gerektiğine dair bilgileri önceden
bilmelidir. Aksi takdirde öfke anında ne yapacağını bilemez. Allahü teâlâ
muhafaza etsin, tehlikeli işler yapabilir. Hacı Bayram-ı Veli hazretleri
buyurdu ki:
“Öfke ve kin, hakikatleri gören
gözleri kör eder, iyi düşünmeye mâni olur ve insanı yanıltır.”