08/09/2025 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Peygamber Efendimizin vefâsı
Sual: Yapılan iyilikleri unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette bu güzel huy, Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber Efendimizde nasıldı?
Cevap: Peygamber Efendimizde bütün güzel huyların hepsi
toplanmıştı. Resulullah Efendimiz cömert idi. Cömertlikten de birçok güzel
huylar meydana gelmektedir. Bunlardan birisi de Vefâdır. Vefâ,
tanıdıklara, yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı olmaktır.
Peygamber Efendimiz cömert oldukları gibi vefâ sahibi idiler. Yakınlarını,
tanıdıklarını gözetir, onlara verdikleri sözü yerine getirirdi.
Peygamber Efendimizin sözleri,
yaşayışları, Onun yakınlarına, tanıdıklarına velhasıl herkese karşı nasıl vefâ
sahibi olduğunu açıkça göstermekte ve İslam âlimlerinin kitapları, bu vefâ
örnekleri ile doludur. Onun, her güzel hâli gibi, vefâkârlığı da, ümmetine ve
bütün insanlığa örnek olmuştur. Bu hususta Enes bin Malik hazretleri şöyle
anlatmaktadır:
“Resulullaha bir yerden herhangi
bir hediye geldiği zaman mutlaka hazret-i Hatice'yi hatırlar ve;
(O hediyeyi falan kadına götürüp
verin. Çünkü o, Hatice'nin arkadaşıydı. Onunla iyi görüşür ve onu çok
severdi) buyurarak, sevgili hanımı
hazret-i Hatice'nin hatırını gözetirdi. İşte bu sebepledir ki, hazret-i Aişe
validemiz, zaman zaman;
"Hazret-i Hatice'ye gıbta
ettiğim gibi hiçbir kadına gıbta etmedim. Çünkü Resulullah ondan çok bahsederdi.
Ne zaman bir koyun kesilse etinden mutlaka onun yakınlarına da gönderir, onun
hatırını gözetirdi” buyurmuştur.
Bir gün Habeşistan meliki
Necâşiden, mübarek huzuruna bir grup elçi gelmişti. Onları çok iyi karşılayıp
iltifatlarda bulundular. Yer gösterip oturttuktan sonra o elçilere bizzat
kendisi hizmet ederek ikramlarda bulundu. Peygamber Efendimizin bu hâlini gören
Eshab-ı kiramdan bazıları;
-Ya Resulallah; lütfen siz
oturun, biz hizmet ederiz dedilerse de, Sevgili Peygamberimiz onlara cevaben;
-Vaktiyle onlar benim eshabıma Habeşistan'da çok iyi hizmet ettiler. Zira o zamanlar eshabım yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı. O günlerde onlar benim eshabıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği yaptılar. İşte o hizmetlerinin karşılığı olarak ben de şimdi onlara hizmet ediyor ve bu hizmetimden büyük zevk duyuyorum buyurdular.