08/11/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Bir babadan miras kalan sakal-ı şerif...
Çok zengin bir adam vefat etmiş. İki de oğlu varmış. Mirası paylaşıyorlar,
paylaşıyorlar, ucu bucağı yok... Taksimatı tamamlıyorlar ancak!..
Peygamber Efendimize salevat-ı şerife getirmenin
fazileti çoktur. Resul-i ekrem efendimizin ismini söyleyince, işitince,
yazarken ve okurken ona salevat getirmek hürmete ve sevap kazanmaya sebep
olmaktadır.
Salevat, salat kelimesinin çoğuludur. Salat, dua
demektir. Peygamber Efendimiz için yapılan dualara salevat getirmek denir...
Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) ismini
işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca,
söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır. (Redd-ül-muhtar)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat
okuyandır.) [Tirmizi]
(Abdestten sonra, on defa salevat getirenin üzüntüsü
gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
Salevat kısaca, "Allahümme salli ala Muhammed
ve ala âli Muhammed" demektir. Peygamber Efendimizin ismi
anılınca, "aleyhisselam" veya "aleyhissalatü
vesselam" yahut "sallallahü aleyhi ve sellem" demekle
de Peygamber Efendimize dua edilmiş, salevat getirilmiş olur.
***
Çok zengin bir adam vefat etmiş. İki de oğlu varmış.
Mirası paylaşıyorlar, paylaşıyorlar, paylaşıyorlar ucu bucağı yok... Taksimatı
tamamlıyorlar, fakat dolaptan güzel bir kutu çıkıyor ve içinde de 3 tane
sakal-ı şerif var. Büyük kardeş diyor ki: Biri benim... Tabiî diyor, biri
de benim diyor öteki. Ya üçüncü, onu nasıl pay edeceğiz? Büyük kardeş diyor
ki:
-Bunu ortadan keselim, yarısı senin, yarısı benim
olsun. Küçük olan;
-Vallahi olmaz! Cenab-ı Peygamberin sakal-ı
şerifi kesilir mi hiç?
-Peki, kolayı var? Sen bütün malını mülkünü bana ver,
üçü de senin olsun, diyor büyük kardeş. Küçük olan;
-Vallahi razıyım. Bütün mal mülk senin olsun. Kabul
diyor…
Ağabeyi malları alarak seviniyor, küçük de sakal-ı
şerifleri alınca havalara uçuyor sevincinden...
Küçük kardeş hep o kutuyu karşısına koyuyor, baktıkça
devamlı salevat-ı şerife getiriyor...
Günler böyle geçerken büyük kardeşin işleri hiç
iyi gitmiyor. Oradan iflas, buradan iflas, ceza derken malı gittikçe
azalıyor... Sürekli salevat getiren küçük kardeşin ise malı devamlı
artıyor. En sonunda öteki iflas ediyor ve bitmiş bir vaziyette ölüyor... E,
dünya fâni... Bir müddet sonra o küçük kardeş de vefat ediyor...
Bir mübarek zat Cenab-ı Peygamberi “aleyhissalâtü
vesselâm” rüyasında görüyor. Kendisine buyuruyor ki: "Filan yerde bir
kabir var, isteği olan, dileği olan, sıkıntısı olan gitsin, o kabri ziyaret
etsin ve oradan istesin. Çünkü o beni tercih etti. Öteki ise dünyayı..."
Büyükler ne buyuruyor: Kimi
tercih edersen onunla berabersin... Âhirette kiminle beraber olmak istiyorsan,
dünyada onunla beraber ol!..